MOSSAD'ın gazetesi
Yıllarca İran'da ateşe olarak görev yapan MOSSAD ajanı Yaakov Nimrodi, silah satışından milyon dolarlar kazandı. Sonra Ma'arev gazetesini alan Nimrodi, yayınlarıyla Gizli Servis'in sesi oldu...
Emre ŞAHİN / TAKVİM
Dünyanın birçok ülkesinde ajan bulunduran İsrail Gizli Servisi MOSSAD, Ortadoğu'da çok güçlü konumda. Eski MOSSAD ajanı Victor Ostrovsky, bu konuda özel bir isme dikkat çekiyor. Yaakov Nimrodi...
İsrail'in Tahran'daki askeri ateşesi olarak görev yaparken Barzani ile temasa geçen Nimrodi, sürekli Kuzey Irak'a gitti.
Geçmişte MOSSAD Başkanı olan veya 2. başkanı olarak görev alan Zvi Zamir, Nahik Navut ve Nahum Admoni'yi Barzani ile görüştüren Nimrodi, son derece zeki biriydi. Gelecekte Türkiye'nin güçlenmesini engellemek için Barzani'nin önemine dikkat çeken Nimrodi, İsrailli üst düzey yöneticileri tarafından sınırsız yetki ile ödüllendirildi. Nimrodi, İran-Irak savaşında her iki tarafa da silah ayarladı.
İsrail'in kuruluşuyla birlikte yayın hayatına başlayan Ma'ariv gazetesini de satın alan Nimrodi, medya imparatorluğunun patronu oldu. 1999 yılında ölen Nimrodi'nin yerine oğlu Ofer geçti. Gazetenin yayın politikası ise hiç değişmedi. İsrail Gizli Servisi'nin destekçisi olarak yayın politikasını sürdüren Ma'ariv'in genç sahibi Ofer, MOSSAD sayesinde rakiplerini alt etmeyi başardı. 2000'li yılların başında İsrail'in tarafsız olan gazetelerin patronlarını MOSSAD'ın teknolojisini kullanarak dinleten Ofer, bu konuda büyük eleştiriler almıştı. İsrail hükümetleri, yurt dışında hakkında açılan davalar nedeniyle sıkıntı yaşayan Ofer'e perde arkasından hep destek verdi.
OSTROVSKY KiMDiR?
Victor Ostrovsky, 28 Kasım 1949 Kanada doğumlu. 10 yaşında İsrail'e giden Ostrovsky 1982'den 1984'e kadar MOSSAD öğrencisi oldu. Ekim 1984'ten Mart 1986'ya kadar ajan olarak görev aldı. MOSSAD'ın içindeki suikast timlerini gördükten sonra istifa etti ve birçok kitap yazdı. MOSSAD konusunda dünyanın en saygın isimlerinden biri olan Ostrovsky, kitaplarında MOSSAD operasyonlarındaki yanlışlara dikkat çekmiş ve çalışanlarına sadece ilk isimleriyle hitap ederek onların güvenliğini tehlikeye atmamıştı. Kitapları 41 ülkede yayınlanan Ostrovsky'nin İsrail hükümetiyle 20'ye yakın davası bulunuyor.
DEFNE BARAK VE MA'ARiV
İsrail'in önemli gazetelerinden Ma'ariv, Türkiye'ye de yabancı değil. Özellikle Defne Barak'ın yaptığı çok özel röportajlar, aynı gün Ma'ariv'de ve Hürriyet'te yayınlandı. Kaddafi, Irak'taki Ebu Garib Cezaevi'ndeki işkenceci er England, Versace ve Libya lideri Kaddafi ile görüşen Defne, Türk okuyuculara da ulaştı. Hürriyet gazetesinin, 'Büyük gazetecilik olayı' diye duyurduğu Er England röportajı, aynı anda Ma'ariv'de de yayınlanmıştı.
İRAN-IRAK-İSRAİL ÜÇGENİ
* Nimroni'nin 1973 yılında İsrail adına Yom Kippur Savaşı'nda, Barzani'den ricası oldu. Irak petrol kuyularını bombalamasını isteyen Nimroni'ye, "Evet" yanıtını veren Barzani, bölgeyi havaya uçurdu.
* Barzani ve peşmergelere İsrailliler tarafından yardım edildiği artık kimse için bir sır değil. Barzani, onlardan sadece silah ve malzeme değil, birçok önemli bilgi de aldı. MOSSAD, Barzani'nin güçlenmesini sağladı. n 1969 yılında İsrailli general Rafael Eitan, Irak'ın kuzeyine giderek isyanı yakından görmüş ve isyanın başı Barzani ile mücadeleyi daha yaygın bir savaş haline dönüştürme konusunu görüştü. Eitan, ziyaretten sonra İsrail Savunma Bakanlığı'na Kürtler'in gelişmiş savaş araçları ve silahlarından mahrum olduklarını rapor etti. Sonra da onlara silah ve para yardımı yapılmasını istedi. Bakanlık da bunu kabul etti.
* Yıllarca Barzani'nin yanında görev alan Sami Abdurrahman, MOSSAD'la bağlantıyı sağlayan en güvenilir isimdi. Sami Abdurrahman İsrail tarafından özel eğitilip yetiştirilmiş, Irak hükümetinde bakanlık yaptığı sırada Irak hakkında tüm bilgileri İsrail'e gönderdiği yıllar sonra ortaya çıktı. İşte bu durum onun sonunu hazırladı. MOSSAD'ın "Deşifre olanlar, kritik noktalarda öldürülür" mantığıyla hareket eden bir servisti. Abdurrahman 2004 yılındaki bir suikaste kurban gitti.
* İran-Irak savaşı sırasında birçok silah tüccarına milyon dolarlar kazandıran Yaakov Nimrodi, bu konuda daha fazla bekleyemezdi. 3 yıl içinde İran'a 250 milyon dolar tutarında silah satan Nimrodi, İrangate'in de önemli isimlerinden biriydi. İsrail'in İran'a silah satarak ordu içindeki bir kanada sızmaya ve Humeyni rejimini yıkmak için düzenlenen operasyonlarda hep Nimrodi'nin adı vardı.
Soldan sağa: Barzani, Nahik Navut (Mossad 2. başkanı 84-86), M. Osman, Zvi Zamir (Mossad Başkanı 68-74), Nahum Admoni (Mossad Başkanı 82-89)...
Medya kralına MOSSAD infazı
İngiltere'de medya imparatorluğu kuran MOSSAD ajanı Robert Maxwell, güçlenip İsrail'e karşı gelmeye başlayınca olanlar oldu. Gizli Servis, müthiş bir operasyonla Maxwell'i öldürdü.
Emre ŞAHİN / TAKVİM
1980 yılından itibaren de başta Daily Mirror olmak üzere birçok gazete ve TV kanalı kuran Maxwell, Britanya'da önemli bir güç haline geldi. Ancak MOSSAD, Maxwell'in kendilerine karşı gelmesini engellemek için onun seks hayatını birçok kez kameraya aldı.
Maxwell, İsrail devleti için ünlü işadamlarıyla anlaşmalar sağlıyordu. Birçok iş bağlantısı yapan Maxwell, İsrail devletine karşı gelen işadamlarına karşı medyasının gücünü kullanıyor ve onların sonunu hazırlıyordu. İngiltere'de hiçbir işadamı o tarihte İsrail'e karşı gelmeye korkuyordu.
MOSSAD'dan aldığı 1 milyar dolara yakın parayı ödemeye başlayan Maxwell, 1984 yılında tek kalemde 400 milyon doları İsrail Gizli Servisi'nin hesabına aktardı. Gittiği her ülkede krallar gibi karşılanan Maxwell, gün geçtikçe güçleniyor ve MOSSAD'ın isteklerini ağırdan alıyordu.
İsrail Gizli Servisi, farklı iş alanlarına giren ve görevlerini unutan Maxwell'i uyarmaya karar verdi. Maxwell'e sağlanan para akışı kesildi. Sadece 9 ay içinde o güçlü imparatorluk çökme noktasına geldi. Maxwell'in bunun altında kalmaya niyeti yoktu. O dönemde yapılan anlaşmalar sonucunda İsrail'in Sovyetler Birliği'ni kazıkladığı ortaya çıkınca, Maxwell'in ayağına büyük bir fırsat geldi.
'Sorun çözücü' olarak İsrail'in kavgalı olduğu ülkelerle görüşen Maxwell'e, Moskova'ya gitmesi rica edildi. Sovyetler Birliği lideri Gorbaçov'la görüşen Maxwell, MOSSAD'la ilgili elinde bulunan yüzlerce önemli belgeyi ve ajan listesini KGB'ye verdi. KGB, MOSSAD'ın zayıf noktalarını öğrenmişti. Bu olaydan birkaç gün sonra MOSSAD, Maxwell'in birçok ajanın bilgisini KGB'ye verdiğini anladı. Maxwell'in infazı için plan yapıldı.
29 Ekim 1991 sabahı Maxwell, İsrail Madrid Büyükelçiliği'nden bir telefon aldı. Arayan ajan, "Çok önemli bir davete katılman gerekiyor. Hemen Cebelitarık'a, oradan da Lady Ghislaine adlı yatla Kanarya Adaları'na gideceksin" dedi. 30 Ekim'de MOSSAD'ın suikast timi Kidon, Fas'ın Rabat Limanı'na ulaştı. Turist kılığındaki Kidon ekibi, oradan Kanarya Adaları'na doğru yola çıktı. 31 Ekim'de Tenerife'de Hotel Mency'ye gelen Maxwell, 3 Kasım'da buradan ayrıldı. 4 Kasım'ı 5'ine bağlayan gecenin sabahında, Kanarya Adaları'na doğru 23- 24 kilometre hızda yol alırken, yata çıkan MOSSAD'ın suikast timi Maxwell'i öldürdü ve denize attı.
KUSURSUZ CİNAYET
MOSSAD'ın suikast timi yatta etkisiz hale getirdiği Maxwell'in ensesine boyun damarından hava enjekte etti. Daha sonra Atlantik sularına atılan Maxwell'in cesedi 16 saat sonra su üstüne çıkartıldı. Geçen bu süre, enjekte edilen bölgenin balıklar tarafından tahrip edilmesi için yeterliydi. Yapılan otopside ölüm nedeni kalp krizi olarak açıklandı. Ancak otopsiyi yapan İspanyol yetkililer, "Geniş otopsi için Maxwell'in cesedini Madrid'e göndermek istedik. Ancak israilli yetkililer buna izin vermedi. Bu çok ilginç" diyerek, imalı açıklamada bulundu.
Çok sevdiği yatta öldürüldü
Maxwell,19 milyon dolarlık, 55 metre uzunluğundaki yata kızının adını (Lady Ghislaine) vermişti. MOSSAD, onu kendi yatında öldürdü.
Müthiş zekasıyla İsrail’in diğer ülkelerle yaşadığı sorunlarda ‘ara bulucu’ rolü de üstlenen Maxwell mezarı, özel kişilerin gömüldüğü Zeytin Dağı’nda...
HÜRRİYET'İ ALACAKTI...
Robert Maxwell, dünyanın en güçlü medya imparatoru olmak istiyordu. Çok önemli hamleler yapmıştı. Hatta bir dönem Hürriyet gazetesini almak için Erol Simavi ile görüşmüş ve her konuda anlaşmıştı. 2 işadamı, son noktayı koymak isterken Erol Simavi'ye gelen bir telefon, anlaşmayı sonlandırmıştı. Bu olay nedeniyle bir hayli sinirlenen Maxwell, İngiltere'ye dönmüştü. Maxwell, o dönemde sadece Hürriyet'i değil, dünyanın birçok ülkesinde de gazeteler satın almak istemişti.