Kapadokya'da kurulan özel bir seramik atölyesi, Anadolu'nun binlerce yıllık seramik geleneğini modern sanatla buluşturuyor. Bu merkez, yalnızca bir üretim alanı değil, aynı zamanda bir kültür ve eğitim noktası olarak dikkat çekiyor.

KADİM BİR ZANAATİ GELECEĞE TAŞIYOR
Anadolu'da Çatalhöyük, Troya ve Hattuşa gibi antik kentlerden bu yana süregelen seramik geleneği, günümüzde usta sayısının azalmasıyla yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Kapadokya'daki bu atölye ise, her yaz düzenlediği açık atölye programlarıyla bu kültürü yeni kuşaklara aktarıyor. Gençler hem geleneksel teknikleri öğreniyor hem de çağdaş üretim yöntemlerini deneyimliyor.

KIZILIRMAK'IN ÇAMURUYLA ŞEKİLLENEN ESERLER
Adını Kapadokya'nın antik kentlerinden alan atölyede, üretimde bölgenin simgelerinden biri olan Kızılırmak'ın kırmızı çamuru kullanılıyor. Bu sayede her parça, sadece estetik değil aynı zamanda yöresel bir anlam da taşıyor. Geleneksel el işçiliğiyle modern tasarımlar bir araya getirilerek özgün eserler ortaya çıkıyor.

SANATÇILARDAN İLHAM ALAN KOLEKSİYONLAR
Atölyede, farklı sanatçıların özgün dokunuşlarıyla oluşturduğu koleksiyonlar sergileniyor. Geyik, keçi, ceylan ve fil gibi figürlerin yer aldığı desenler; doğa, yaşam ve kültüre dair simgeleri günümüz estetiğiyle buluşturuyor.

TARİHTEN İLHAMLA MODERN BİR FORM: HİTİT ŞARAP TESTİSİ
Öne çıkan çalışmalardan biri olan Hitit Şarap Testisi, antik dönemde törenlerde kullanılan bu geleneksel formu modern bir yorumla yeniden canlandırıyor. Güneşi simgeleyen halkasıyla dikkat çeken testiler, usta ellerde pişirilerek adeta birer sanat eserine dönüşüyor.
İZNİK ÇİNİLERİNİN RENKLİ MİRASI
Atölye aynı zamanda 16. yüzyıl İznik çini geleneğini de yaşatıyor. Yüksek oranda kuvars içeren özel formülle hazırlanan çiniler; turkuvaz, kobalt mavisi ve kırmızı renkleriyle dikkat çekiyor. Yapımı bir yıl süren 2 metre 20 santimetrelik dev vazo, bu mirasın teknik ve estetik gücünü yansıtıyor.
SANAT HERKESE AÇIK
Atölyede, her biri el işçiliğiyle üretilen ürünler 5 dolardan 75 bin dolara kadar farklı fiyat aralıklarında sunuluyor. Yılda yaklaşık 150 bin kişinin ziyaret ettiği bu merkez, yalnızca çamuru değil; kültürü, hafızayı ve zamanı da geleceğe taşıyor.