15 Temmuz Darbe Davaları Platformu, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan 253 şehidimizin yakınlarının ve 2 bin 735 gazimizin darbe davalarında görev alan avukatlarının oluşturduğu bir platform. Platform; şehitlerimizin, şehit yakınlarımızın, gazilerimizin ve milletimizin hakkını-hukukunu savunmak için FETÖ yargılamalarda etkin rol alıyor, şehit ve gazilerimizin bulunduğu bütün davalara katılıyor. Platform şehit yakını ve gazilerin avukatlarından oluşuyor. Platformda yaklaşık 300 avukat bulunuyor. Bu avukatların tamamı gönüllü olarak ve hiçbir ücret talep etmeden bu davalarda görev alıyor.
"ŞEHİTLERİMİZİN HUKUKUNU SAVUNMAK ONURDUR"
SABAH'a konuşan 15 Temmuz Darbe Davaları Platformu Başkanı avukat Mehmet Alagöz şunları söyledi: "Şehitlerimiz ve gazilerimiz nasıl vatanlarına sahip çıktıysa, biz de onların hukukuna sahip çıkmaya çalıştık. Bu davalarda görev almak bizler için büyük bir onur. Tüm meslektaşlarım bu görevi büyük bir sorumlulukla üstlendi. Yargılamalar hâlâ sürüyor, biz de görevimize devam ediyoruz. 15 Temmuz'da milletimiz, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın liderliğinde büyük bir direniş gösterdi. Ülkeyi kurtardı, darbecileri suçüstü yakaladı ve yargı önüne çıkardı. FETÖ, uluslararası bağlantıları olan bir yapı. Tek başına böyle bir darbe planlaması yapması zaten mümkün değildi. TSK'ya sızan FETÖ mensupları; uçak, helikopter, tank ve silahlarla bu girişimi başlattı. Bu yapının hazırlık süreci, 17-25 Aralık'tan MİT TIR'larına kadar birçok gelişmeyle bağlantılıdır. En sonunda, askeri darbe dışında seçenek kalmadığına karar verdiler."
"DARBEYİ FETÖ YAPTI AMA YANLARINDA BAŞKALARI DA VARDI"
"Ben 15 Temmuz girişiminin arkasında ABD-NATO güçlerinden oluşmuş bir ulusal üstü güç odaklarının ve istihbarat servislerinin organize ettiklerini, taşeron örgüt olarak FETÖ/PDY'yi ileri sürdüklerini, onların da bu işe çok gönüllü olduklarını, yanlarına hükümete muhalif başka yapıları da yerleştirdiklerini düşünüyorum. Darbenin mimarı FETÖ'dür fakat o gece FETÖ ile birlikte hareket eden başka gruplar da vardı. Hükümete muhalif olanlar, fırsat kollayanlar bile bu yapının yanında yer aldı. Bazı askerler kandırıldı, bazıları da bilinçli şekilde destek verdi. FETÖ, hükümete muhalif isimleri ve darbe heveslilerini kolayca yanına çekti. Bu çapta bir planı FETÖ tek başına yapamazdı. Arkasında uluslararası bir akıl vardı. FETÖ sadece taşerondu. Darbeye doğrudan destek verenler olduğu gibi, başarılı olmasını bekleyip sessiz kalanlar da vardı. FETÖ'nün arkasındaki güçler, hükümete muhalif tüm unsurları bir araya getirdi. O gece Cumhurbaşkanımız, Marmaris'ten kalkıp işgal altındaki Atatürk Havalimanı'na halkla buluşmaya geldi. Buna karşılık muhalefet lideri, aynı havalimanından çıkıp Bakırköy'e geçti ve olayları evden takip etti. Direnmek, kahraman olmak herkese nasip olmuyor."
"FETÖ'YÜ HEM KULLANDILAR HEM KORUDULAR"
"FETÖ'ye o dönemde ve sonrasında sahip çıkan ülkeler oldu. Örgüt lideri ABD'de yaşıyordu. Örgütün yöneticileri defalarca ABD'ye gidip talimat aldı. Bu toplantılardan ABD'nin habersiz olduğunu düşünmek saflık olur. Bazı Avrupa ülkeleri FETÖ'cülere kucak açtı. Yunanistan örneğinde olduğu gibi, darbeci askerler teslim edilmedi; aksine korundu ve başka ülkelere gönderildi. FETÖ'nün bazı yönleri Haşhaşilere, bazı yönleri Tapınak Şövalyelerine benziyor. Siyonist yapılanmalardan da izler taşıyor. Ama tüm bunlardan farklı, kendine has bir örgüt. 1960'lardan beri devlete sızmaya çalıştılar. Güç kazanana kadar dikkat çekmediler. 15 Temmuz onlar için artık gizlenmeye gerek kalmayan bir 'çıplak yüzlerini gösterme' gecesiydi. Bu yüzden o gece bu kadar vahşileştiler. 15 Temmuz'un FETÖ tarafından yapıldığının en güçlü delili, bizzat örgüt üyelerinin verdikleri ifadelerdir. Bu ifadelerle örgütün yapılanması, emirkomuta zinciri, görev dağılımları, ByLock kullanımı, ankesör aramaları, darbeye hazırlık toplantıları, mahrem imam ilişkileri ve lider talimatları detaylı biçimde ortaya çıktı. Üstelik bu bilgiler dijital delillerle de doğrulandı."