Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla sokağa çıkan vatandaşların engellediği hain darbe girişiminin üzerinden 9 yıl geçti. 15 Temmuz 2016 gecesi Ankara Gölbaşı'nda şehit düşen özel harekât polisi Sevda Güngör'ün ailesi, şehadet yıl dönümünde SABAH'a konuştu. Adana'nın Aladağ ilçesi Meydan Yaylası'ndaki evlerinin kapılarını açan anne Nural (66) ve baba Mehmet Güngör (73), acılarını evlatlarına duydukları özlemle anlatırken, kızları için hazırladıkları özel odayı da gösterdi.
ÇOCUK DEYİP GEÇMEYİN...
Acılı aile, evlerinin bir odasını Sevda'nın fotoğrafları, başarı belgeleri ve Türk bayraklarıyla donatmış. Odayı adeta küçük bir müzeye çeviren aile, şehidin hatıralarıyla yaşamayı sürdürüyor. Kızlarının kamuflajını giyerek hasret gidermeye çalışan anne ve baba, "Kamuflajı sırtımızdan hiç çıkarmak istemiyoruz ama eskiyecek diye de korkuyoruz" diyor. Baba Mehmet Güngör'ün, Sevda'nın ve kendisinin gençlik fotoğraflarından yaptığı "Çocuk deyip geçmeyin, gün gelir vatanı kurtarır" paylaşımı ise yürekleri burkuyor.
"GELİNLİĞİYLE GÖRMEK NASİP OLMADI"
FETÖ'cü hainlerin düzenlediği bombalı saldırıda Özel Harekât Daire Başkanlığı'nda şehit olan Sevda Güngör, çocukluk hayalini gerçekleştirerek polis olmuştu. Ancak görevdeki ilk yılını bile tamamlamadan şehit düştü. Cenazesi memleketi Adana'nın Karaisalı ilçesinde toprağa verildi. Aradan geçen 9 yıla rağmen ailesinin acısı hiç dinmedi. Kızının evlenmeyi planladığını anlatan anne Nural Güngör, gözyaşları içinde yaşadığı burukluğu şöyle dile getirdi: "Sevda'm evlenip anne olmak istiyordu. Bir gün bana, 'Anne, seni biriyle tanıştıracağım. Kendini hazırla' dedi. Ben de 'Her şeyin hazır kızım' dedim. Ama yavrumu gelinlikle görmek nasip olmadı. Düğün için biriktirdiğim parayı, cenazesinde yemek dağıtmak için harcadım. Boncuk gibi çocuğum gitti. 15 Temmuz geldiğinde içim daralıyor. 9 yıl geçmiş ama bir gram bile eksilmedi acısı. Hâlâ kabullenemiyorum."
"ANNE" DİYE SESLENİŞİ HALA KULAĞIMDA
Anne Nural Güngör, her hafta kızının mezarına gittiğini anlattı: "Mezarının demirleri paslanmıştı, aldık boyayı, boyadık. O bambaşka bir evlattı. Biz eskiden bakkal işletiyorduk. Sevda, ben yorulmayayım diye 50 kiloluk şeker çuvallarını omzunda taşırdı. Erkek gibiydi, yeri titretirdi. Haksızlığa asla gelemezdi. Ben sakin biriyim, hep bana 'Anne kendini savun biraz, hakkını ara' derdi. O 'Anne' diye seslenişi hâlâ kulaklarımda... Şehit olduğundan beri bir kere bile rüyamda göremedim. Çok istedim ama nasip olmadı."
"BABA, ÜŞÜYORUM"
Baba Mehmet Güngör ise bir kez kızını rüyasında gördüğünü anlattı: "Rüyada konuşmadık, sadece 'Baba, üşüyorum' dedi. Üzerini örttüm. Ertesi gün mezarına gittim. Birisi mezarı sulamak istemiş, hortumu açık bırakmış, su mezara dolmuş. Rüyayı buna bağladım. Zaman çok hızlı geçti, 9 yıl olmuş. Ama acı azalmıyor. Her geçen gün daha çok özlüyorum. Gönül istiyor ki kızımın katilleri idam edilsin. Cumhurbaşkanımıza dua ediyorum, Allah başımızdan eksik etmesin. O olmasa dünyamız karışırdı. Onun sayesinde düzen yerinde."