15 Temmuz 2016 gecesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik anlarından biri yaşandı. FETÖ'ye bağlı darbeci askerler yönetime el koymak için harekete geçti. Fakat darbecilerin beklemediği bir şey oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla halk, şehir meydanlarını doldurdu. Ellerinde bayraklarla tankların önüne yürüyen vatandaşlar, vatanlarını savunmak için bedenlerini siper etti.
MEYDANLARI AYDINLATAN İRADE
Darbe planının hedefinde doğrudan Cumhurbaşkanı Erdoğan vardı. Marmaris'te konakladığı otelden ayrılan Erdoğan, İstanbul'a doğru yola çıktı. Atatürk Havalimanı'na iniş yaptığı anlarda halk, adeta onu kucaklayarak bir direniş halkası oluşturdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, o sırada dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ile telefonda görüştü. Çalışkan'ın, "Şu an bize ateş ediliyor" demesi üzerine Erdoğan'ın yanıtı netti: "Siz de onlara ateş edeceksiniz." O gece Erdoğan'ın yanında yer alan isimlerden biri de Berat Albayrak'tı. Havalimanında yaşanan gergin anlarda, bir sehpanın üzerine çıkarak vatandaşlara hitap eden Albayrak, kalabalığı sakinleştirdi. O görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılarak halkın birliğini ve kararlılığını simgeleyen karelerden biri haline geldi.
"BU VATANA İHANETİN BEDELİ AĞIR OLACAK"
İstanbul'a ulaştıktan sonra basın mensuplarının karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, net bir duruş sergiledi. Yaşananları "ihanet" ve "ayaklanma" olarak tanımladı, bu kalkışmanın karşılıksız kalmayacağını söyledi: "Bu vatana ihanet hareketinin bedelini çok ağır ödeyecekler." O gece Türkiye'nin dört bir yanında toplanan milyonlarca insan, aynı amaç için birleşti. Meydanlar, bir milletin ortak kader bilinciyle nasıl tek yürek olabileceğini gösterdi. Kalabalıklar arasında tanımadığı insanlara su veren, el uzatan, birlikte sabahlayan vatandaşlar; 15 Temmuz'un toplumsal bir kenetlenme anı olduğunu ortaya koydu.
Darbe gecesi kadınlar ve gençler de sokaklara çıktı. Başörtülü teyzeler tanklara yürüdü, gençler ellerinde bayraklarla meydanlarda nöbet tuttu. Anneler çocuklarını kucaklayarak dua etti, bazıları yaralılara yardım etmek için seferber oldu. FETÖ'cü darbeciler en modern silahlarla ülkeyi ele geçirmeye çalıştı. Milletin yüreği, darbecilerin tüm planlarını altüst etti.
Tankların önüne yatan, helikopter ateşi altında yürümekten çekinmeyen insanlar; tarihe, "İman tankı yener" sözünü bir kez daha kazıdı. Gece boyu süren saldırılar, sabaha karşı püskürtüldü. 16 Temmuz sabahına girildiğinde, Türkiye artık eski Türkiye değildi. Tanklara, kurşunlara, ihanete karşı direnen halk; karanlığa sürüklenmek istenen bir geleceği de durdurmuştu.
