15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişimi, yıllardır adım adım hazırlanan işgal planının final perdesiydi. SABAH, FETÖ'nün ihanetini perde açılmadan önce gören ve milleti karanlığa karşı uyaran, Türk medyasının öncü gazetesi oldu.
FETÖ'nün maskesini düşüren manşetler, kumpaslara karşı atılan cesur başlıklar ve medya üzerinden kurulan tuzakları bozan haberler, SABAH'ın yıllarca verdiği yayıncılık mücadelesinin güçlü tanıklarıydı.
YILLAR ÖNCE BAŞLADI, HER SATIRI DİRENİŞTİ
FETÖ, devletin kılcal damarlarına sızarken, birçok medya kuruluşu ya susmayı tercih etti ya da bu yapıya bilinçli biçimde destek sundu. SABAH ise 2012'den itibaren örgütün devleti ele geçirme planlarını ifşa etmeye başladı.
17-25 Aralık 2013'te sahneye konan sözde yolsuzluk operasyonlarının perde arkasını cesaretle yazan SABAH, "Paralel Devlet Yapılanması" kavramını ilk kez kamuoyuna taşıdı. O günlerde 'komplo teorisi' denilen gerçeklerin, nasıl kanlı bir plana dönüştüğü, 15 Temmuz gecesi acı bir şekilde ortaya çıktı.
YAZILDI, UYARILDI, DEŞİFRE EDİLDİ
17-25 Aralık'tan sonra FETÖ, medyadaki tetikçileri ve yargıdaki uzantılarıyla SABAH'a yönelik sistematik saldırılar başlattı. Yayın organlarına yönelik linç kampanyaları, SABAH çalışanlarına açılan davalar ve tehditler örgütün medya üzerindeki baskılarını gözler önüne serdi. Fakat SABAH, geri adım atmadı. Örgütün; emniyet, yargı, eğitim, finans, medya ve dış bağlantılardaki yapılanmalarını da birer birer ortaya koydu.
DİĞERLERİ SUSARKEN SABAH YAZIYORDU
2014 Cumhurbaşkanlığı ve 2015 genel seçimleri öncesinde FETÖ, sandık sonuçlarını manipüle etmek, seçilmiş iktidarı itibarsızlaştırmak için medya üzerinden yeni bir algı operasyonu başlattı. Montaj ses kayıtları, sahte belgeler, sosyal medya botları devreye sokuldu. SABAH, örgütün algı mühendisliğini boşa çıkaran özel haberler ve belgelerle örgütün gerçek yüzünü her seferinde ortaya çıkardı.
DİJİTAL SAVAŞTA EN ÖN SAFTA
FETÖ, klasik medya üzerinden hedeflerine ulaşamayınca dijital propagandaya sarıldı. Twitter, YouTube, Facebook gibi platformlarda örgüt mensupları tarafından yürütülen kara propaganda, özellikle genç kitleleri hedef alıyordu.
SABAH'ın dijital yayın organı sabah.com.tr, FETÖ'ye karşı başlatılan dijital savaşta ön safta yer aldı. Anlık haber takibi ve doğru bilgilerle kamuoyunu yönlendirmeye çalışan FETÖ hesaplarına karşı güçlü bir yayıncılık sergilendi.

AVRUPA'YA KAÇANLARI İNLERİNDE BULDUK
15 Temmuz'un ardından yurt dışına kaçan FETÖ'nün azılı mensupları, Avrupa ülkelerinde yeniden örgütlenmeye çalıştı. SABAH muhabirleri, Almanya, İsveç, Avusturya gibi ülkelerde örgüt mensuplarını tek tek buldu, kaldıkları yerleri belgeleriyle ifşa etti.
Aralarında Cevheri Güven, Bülent Keneş, Abdullah Bozkurt, Mustafa Kemal Şirin gibi örgüt lider kadrosundan isimlerin de bulunduğu kaçaklar, ilk kez SABAH'ın özel haberleriyle kamuoyuna sunuldu.

MÜCADELENİN BEDELİ
SABAH'ın FETÖ'ye karşı yürüttüğü kararlı yayıncılık, yıllar boyunca ağır bedellerle karşılaştı. Yazarlar hedef alındı, muhabirler yargılandı, gazeteye yönelik sosyal medya linçleri ve tehditler sistematik hâle geldi.
SABAH çatısı altındaki gazeteciler, baskıya rağmen geri adım atmadı. İftiralara, sosyal medya linçlerine, tehditlere ve yargı kıskacına rağmen herkes görevini yapmaya devam etti.
Yayın masasındaki editöründen sahadaki muhabirine, yazarından foto muhabirine kadar herkes bu mücadelenin bir parçasıydı.
O GECE MANŞETLER SUSMADI
15 Temmuz gecesi saat 22.00 sularında SABAH'ın ilk baskısı tamamlanmak üzereydi. Fakat Boğaziçi Köprüsü'nden gelen olağan dışı hareketlilik haberiyle birlikte tüm yayın planı değişti. Manşet anında revize edildi, "ABD'nin uşağı, CIA'nın kuklası" başlığıyla FETÖ'nün ihaneti en net şekilde ilan edildi.
SABAH binasında kimse yerinden ayrılmadı, matbaa yeniden çalıştı, masa tam kadro göreve devam etti. sabah.com.tr darbenin ilk anlarından itibaren gelişmeleri kesintisiz aktardı, devletin kritik açıklamaları anında okura ulaştırıldı. Sosyal medyada bilgi kirliliği tavan yaparken, doğrulanmış içeriklere yönelen milyonlarca kişi sabah.com.tr'yi referans aldı.