KADROCULUKTAN MENDERESÇİLİĞE
İstanbul' a döndükten sonra cemiyet hayatına katılmakta zorlanmaz. Vedat Nedim Tör tarafından takdim edildiği ve Nâzım Hikmet'in de içerisinde bulunduğu
Aydınlık çevresiyle yarenlik etmeye başlar. Aynı dönemde kız kardeşi Leman Hanım, dönemin etkili yazarlarından Yakup Kadri (sonradan Karaosmanoğlu) ile evlenir ve Burhan Asaf Belge için Cumhuriyet'i kuran kadrolarla yakınlaşma fırsatı doğar. Atatürk döneminde Belge, iki önemli harekette yer alır. Bunlardan ilki Serbest Fırka'nın kurulması üzerine Atatürk'ün el altından teşvikiyle Ali Naci Karacan'ın çıkardığı
İnkılap gazetesidir. Belge bu gazetede 20 yıl kadar sonra çok daha ateşli örneklerini göreceğimiz CHP karşıtı yazılar yazar. İkincisi; Kemalizmi Marksist bir çerçeveye oturtmaya çalışan
Kadro dergisi hareketidir. Her ikisi de uzun ömürlü olmaz. Atatürk'ün ölümünden sonra Belge'nin tek parti muhalifi tavrı iyice belirginleşir. Belge aynı zamanda koyu bir 'Batılılaşmacıdır.' Seyahatlerinde tanıdığı Batı yönetim sistemlerine olan hayranlığını gizlemez. 1946'ya kadar olan dönemde çok partililik konusunu en çok işleyen gazetecilerden olan Belge, Demokrat Parti'nin kurulmasıyla iyice sahaya iner. Adnan Menderes tarafından gazete kurmak üzere İzmir'e gönderilir ve
Demokrat İzmir gazetesiyle bu misyonunu yerine getirir. Kurucularla olan ihtilafı nedeniyle 1948 yılında ayrıldığı Demokrat Parti'ye 1953'te geri döner. Hatta 1957 seçimlerinde Muğla milletvekili olarak Meclis'e girer. 1960 darbesine kadar
Zafer gazetesinde yazmayı sürdürür ve 1958-60 arasında Menderes'i koşulsuz olarak destekleyen sınırlı sayıdaki gazeteci arasında yer alır. Bu yüzden darbeden sonra tutuklanıp en ağır cezaya çarptırılanlardan biri olur. 1963'te affedilip çıkan Belge, 1967'de ölünceye kadar Alman Radyosu'nda çalışır.