Mayıs ayına uçkuruna sahip çıkamayanlar damgasını vurdu. IMF Başkanı Strauss Khan'ın tecavüze yeltenmesi, aktör politikacı Arnold Shwarzennegger'in evdeki hizmetçiden çocuğunun olduğunun açıklanması, seçim kampanyalarına damga vuran MHP'li 'ağır ağabeylerin' 'gizli eller'ce tedavüle sokulan kasetleri, derken en son ABD tarafından yargısız infazla ortadan kaldırılan Usame Bin Ladin'in sığınağında bulunan porno içerikli DVD'ler... Konumları, kültürel ve siyasal inançlarıyla yani kamuya sundukları kimliklerle çelişse de iktidar konumundaki erkeklerin bu ebedi zaafını nasıl açıklayacağımızı yine erkeklere sorduk.
MEVLÜT TEZEL (YAZAR)
İD,EGO, SÜPEREGO
"Khan nasıl böyle bir aptallık yapar?", "MHP'li kaset zedeler nerede hata yaptı?" diye soruyorsanız, yanıtım çok klasik olacak ama Freud'da saklı...
"IMF Başkanı Dominique Strauss- Kahn'ın (62), otel odasında bir temizlikçi kadına cinsel saldırıda bulunmak ve oral sekse zorlamak suçlarından gözaltına alınması Titanik'in batışı gibi bir olay aslında. Kendine çok güvenen devasa bir gemi, çetin ceviz bir hizmetçiye tosladı. ABD adaleti de affetmedi. Ah Khan ah. Böyle mi olacaktı sonun? Sen para içinde yüz, geceliği 3 bin dolarlık otel odalarında kal, dünya ekonomisini yönet, birçok ülkenin kaderi iki dudağının arasında olsun ama uçkuruna sahip çıkama. Bu skandalın Khan'a şu anki faturası; 1 milyon dolar kefalet ücreti ve yargılanacağı güne kadar ayağında kelepçe ile ev hapsinde tutulacak olması. Asıl ağır fatura ise IMF Başkanlığı'ndan istifa etmesi, Fransa Cumhurbaşkanlığı'na kadar uzanacak olan muhteşem bir kariyerin sona ermesi. Eminim bugün birçok geyik ortamında 'Baba sen ne yaptın? Temizlikçiye tecavüz eder mi hiç insan? İstesen o odayı hareme çevirsin,' nidaları yükseliyordur. Bazıları, özellikle de Fransızlar, bu skandalda Sarkozy'nin parmağının olduğunu düşünüyor. Ne de olsa 2012'deki seçimde Sarkozy'nin en büyük rakibi Khan. Öte yandan Khan'ın arkasında bıraktığı deliller ise muhtemelen hayatının son günlerini cezaevinde geçireceğini gösteriyor. Khan, otel odasından bazı kişisel eşyalarını bırakarak kaçmış. Yatakta kanlı bir çarşaf varmış. Temizlikçi kadının vücudunda Khan'ın DNA'sına rastlanmış vs. Bu arada Khan'ın geçmişi de taciz olaylarıyla dolu! Asıl ilginç olan ise ünlü ekonomistin, alkolle kendinden geçmiş bir halde değil, aksine bilinci gayet açık bir şekilde tecavüze yeltenmesi. İddiaya göre, temizlikçi kadın saat 13.00'te Kahn'ın odasını temizlemek için girmiş. Tam bu sırada bizim azgın teke, banyodan çırılçıplak çıkmış, bir de ne görsün. Odasında bir dişi var! Sonrasında ise tıpkı vahşi hayat belgesellerindeki gibi ikili arasında yaman bir kovalamaca başlamış. Yataktaki boğuşmadan son anda kurtulan zavallı kadını bir de banyoda oral sekse zorlamış. Asıl bomba iddia ise Khan'ın bu olaydan sonra Manhattan'da yaşayan kızıyla öğle yemeğe yemesi. Eğer bu iddia doğruysa Sigmund Freud, Khan'ın çılgın bilinçaltını incelemek için seve seve mezarından çıkar. Yazının finalini de belli ettim galiba... Her neyse, ilginçtir mayıs, ülkemizde de 'uçkuruna sahip çıkamama' ayı oldu. Seçimlerin sonucunu MHP'deki seks kaseti skandalları belirleyecek gibi görünüyor. Evet, tahmin ettiğiniz gibi sırada en klişe örneğimiz var: Osmanlı İmparatorluğu'nun kaderini de Baltacı Mehmet Paşa'nın uçkuruna sahip çıkamayıp, Rus Çariçesi Katerina'nın oyununa gelişi belirlememiş miydi? Bazı tarihçiler bu olayın palavra olduğunu söylüyor ama yazının kurgusal bütünlüğü açısından da 'Baltacı yapmıştır,' demek zorundayım. Uçkur meselesi deyip geçmeyin. ABD Başkanı Bill Clinton'ın Monica Lewinsky ile Oval Ofis'i mundar edişi, her ne kadar bir aşk öyküsü gibi dursa da Kral 8. Henry'nin Anne Boleyn için Katolik Kilisesi'ni reddedişi gibi örnekler sıralayabilirim. Nasıl unuturum bir de CHP'nin kaderini değiştiren Deniz Baykal'ın kaseti var. Tabii Khan olayı her ne kadar bir uçkur skandalı gibi görünse de asıl önemli olan tecavüze teşebbüsün oluşu. Gelelim herkesin yanıtını merakla beklediği 'Khan nasıl böyle bir aptallık yapar?', 'MHP'li kasetzedeler nerede hata yaptılar?' sorularına. Ne yazık ki, bu nokta da benden bir sürpriz beklemeyin. İnsana dair her türlü sorunda olduğu gibi bu skandalların çözümü de Freud'un id, ego, süperego üçgeninde gizli. Neydi id? İçinde hazza ulaşmayı amaç edinmiş istek ve duygularımız. Ya süperego? O da toplumun geçerli kavram ve öğretilerinin dayatması, yani ahlaki ve dini kuralların oluşturduğu değerler. En zor iş ise ego'nundur. İd ile süperego'nun bitmek bilmeyen savaşında denge sağlamaya çalışır. İd'e 'Oğlum hayvanlık yapma, efendi ol,' süperego'ya da 'Bu kadar da abartma. Hayatı yaşa, haz almaya bak,' der durur. Lakin Khan'ın id'i abartmak ne kelime direkt en vahşi hayvana dönüşmüş. Kendine çok güvenip, süperego'ya 'Başlarım senin değer yargılarına,', ego'ya da 'Boşuna 'denge' diye sayıklama. Ben daha fazla dayanamıyorum,' deyip, saldırmış avının üstüne. Eee ego'yu dinlemezsen de cezanı çekersin. Yani Khan'la dalga geçerken ayağınızı denk alın. Herkesin içinde bir Khan var. İd, saldırmak için küçük bir hareketinize bakar. Aman dengeyi, değerleri koruyalım."
CEM KEÇE (Cinsel Terapist)
GEÇMİŞLERİNİ TEKRAR EDİYORLAR
"Kişinin seks yapma şekli veya cinsel fantezileri, geçmiş çocukluk hatıralarından ve anne-baba ilişkisinin içselleştirilmesinden çok fazla etkilenir. Özellikle sevgisiz, sevginin dokunularak gösterilmediği ve annebaba ilişkisinin sağlıklı olmadığı ailelerde büyüyen, ihmal veya işgal edilen çocukluk deneyimlerine sahip olan kişilerde; konumlarına ve mevkilerine uygun düşmeyen cinsel fantezilere ve uygunsuz cinsel eylemlere sıkça rastlanır. Hırslı, dengesiz, kendiyle ve toplumla kavgalı bu kişiler, geçmişlerindeki travmaları tekrarlama eğiliminde olur. Freud buna 'geçmişin tekrarlama zorlantısı' adını vermiş. Yani kişi çocukluğunda yaşadığı travmalardaki rollere girme eğilimindedir. Örnek olarak; kişi tacize uğradıysa, taciz etme, yeniden kendini sembolik olarak veya gerçekte tacize uğratma veya taciz görüntülerini izleme rollerinden birine kendini sokabilir. Bu da makam ve mevkilerine uygun düşmeyen cinsel eylemlerin neden yapıldığını ve porno düşkünlüğünü açıklayabilir. Geçmiş tekrar ettiğinde; kişinin içine bir ateş düşer, ne olduğunu anlayamaz, birdenbire bir yangının tam ortasında buluverir kendini. Öyle bir ateş yanar ki içinde aile, makam, mevki veya değer yargıları çoğu zaman faydasız kalır, su bile söndüremez bu ateşi."
MEHMET ASLAN (Oyuncu)
DOYUMSUZLUK VE PERVASIZLIK
"Gençken güç ve parayı elde edemeyen insanlar, belli bir noktadan sonra buna kavuşunca yapamadıkları şeyleri yapmak istiyor. Bu bir doyumsuzluk sorunu. Kahn da, röportajlarında anlatıyor, gençken altına giyecek kot pantolonun olmadığını. Bunları gençken yaşamış olsaydı, herhalde bu kadar pervasız olmazdı."
Prof. Dr. KEMAL SAYAR (Psikiyatrist)
CİNSEL İŞTAH ŞİDDET DOĞURUR
"Bu üç olayı birleştiren tek şey, ünlü erkeklerin kendilerinden beklenmeyen davranışlar sergilemesi. Arnold Schwarzenegger'in veya Kahn'ın odalarında porno bulunsaydı kimse bunları umursamazdı ancak söz konusu dünyaya ahlak dersi veren Ladin olunca, bu durum basın nezdinde önem kazanıyor. Kahn örneğinde narsist büyüklenmecilik, etrafındaki her varlığı kendi egosuna hizmet eden nesneler olarak algılar. Adamın o sırada cinsel iştahı varsa ve karşısındaki kişi de bir oda hizmetçisi ise, onu istismar etmek, ona saldırmak bu büyüklenmeci benlik için doğal bir hak sayılır. Bu mesele basit bir cinsel arzulama değildir o yüzden, ağır bir empati yoksunluğudur. Bu yüzden şişirilmiş benlik imajını korumak için ahlaksız ve şiddet içeren davranışlar gösterebilir. Diğer iki olay bana mükemmelllik ve ahlakçılık görüntüsünün nasıl bir yaldızdan ibaret olduğunu düşündürüyor. Her ikisinde de siyasetin riyakar bir tutumla ele alınışı var. Schwarzenegger gücünü, bir 'dilsiz'i, bir 'zayıf'ı istismar etmekte kullanıyor. Ben burada 'gözü dönmüş' bir erkek değil, gayet hesapçı bir erkek görüyorum. Ladin'in porno seyretmesiyse, insanlığa karşı işlediği bütün o 'gözü dönmüş' cinayetler yanında, herhalde en hafif cürmüdür."
OKAN CAN YANTIR (Esquire Gen. Yay. Yön.)
BENCE ŞAŞIRTICI DEĞİL, DOĞAL
"Ben anladım sizi... Şimdi burada elime bayrağı alıp, gaza gelip erkek güruhunun önünde William Wallace misali koşmamı bekliyorsunuz; ama yemezler. Konu kadınerkek ilişkileri olunca, iki kere düşünmeyi öğretti bana hayat. Bin Ladin'in sığınağında porno bulunmuş diyorlar... Bir kere o evi sığınak olarak adlandırmak çok doğru değil. Çok bilindik antropolojik bir gerçeklik vardır; insan önce barınma, daha sonra karnını doyurma, bunlardan hemen sonra da soyunu devam ettirme ihtiyacını karşılamak üzerine programlanmıştır. Mevcut durumda bin Ladin'in ilk ikisini zaten hallettiği görülüyor. Yıllar boyunca aynı evden çıkmayarak yaşayan bir insanın, porno DVD arşivinin olması çok da şaşırtıcı değil aslında. Arnold Schwarzenegger 'evdeki hizmetçi'den çocuk sahibi olmuş... 'Evdeki hizmetçi' bu coğrafyada alışık olduğumuz 'evdeki temizlikçi' standartlarında değerlendirmemek gerekiyor. Elindeki Vileda'yı bırakıp, saçları toplasa, podyuma çıkabilecek insanlardan bahsediyoruz. Ha, tüm bu, olayın gayr-ı meşru durumunu değiştirir mi; hayır! Arnold, bence fena tufaya gelmiştir. Bir de bu IMF başkanının olayı çıktı karşımıza... Bu olay henüz çok sıcak; o yüzden değerlendirme yapmanın çok sağlıklı olmayacağını düşünüyorum."
HAKAN GÜNDAY (Yazar)
ERKEK SARHOŞ VE BAĞIMLIDIR
"Zeus'un, karısı Hera'ya yakalanmadan bakirelerin peşine düşebilmek için çeşitli hayvanlara dönüştüğü günlerden beri, erkeğin cinsellikle olan ilişkisi, ister istemez bir skandaldır. Gündelik ereksiyon sarhoşluğu içinde, dünya üzerindeki bütün kadınların, onunla birlikte olmak için kendisini beklediğine inanan erkek, bunun bir yanılsama olduğunu anladığı an hayalkırıklığına uğrar ve Zeus'a dönüşeceği gün gelene kadar cinsel intikam planları kurar. Her ne kadar, erkeğin, bu skandal cinsel doğasıyla mücadelesi, dolunayda kurda dönüşeceğini bilen adamın kendini kalorifere kelepçelemesi gibi, kendi önüne kendi koyduğu bu engelleri aşmanın bir yolunu mutlaka bulur. Ya engelleri daraltır ya da bir hayvana dönüşüp aralarından geçer. Çünkü sarhoş ve bağımlıdır. Ereksiyon sarhoşu ve ejakülasyon bağımlısı. Üstelik doğuştan. Ancak belki sadece âşık olanlar. Onlar, 'Bugün de ayık kalabildim,' diyenlerdir. Bütün bunları kızgınlıkla izleyen kadınlar içinse erkekler, bir zamanlar Zeus'un da biçimlerini aldığı, duygusuz hayvanlardan farksızdır. Ancak duygusuz bir hayvanın, aşkla, insana dönüşmesine de romantizm denir."
REFİK ERDURAN (Yazar)
SIRITAN REZİLLİKLER
"Henry Kissinger 'İktidar en etkin afrodizyaktır,' demişti. Gözlenen bir gerçektir: Hayvan sürüleri içinde başa geçen 'alfa' erkekler cinsel bakımdan faal olur. Nedeni, üstünlük duygusunun erkeklik hormonu testosteronu artırması. Çağ değişip azgın erkeklere meşru kolaylık gösterilmiyorsa, enerji boşaltma işini çaktırmadan yapmaya bakıyorlar. Yakalandıkları zaman sırıtan rezilliğe 'skandal' deniyor."
EMRAH SERBES (Yazar, senarist)
KADIN GÖRÜNCE SALAKLAŞIYORLAR
"Bir ilahiyat profesörü 'Dekolte giymek tecavüz nedenidir,' dediğinde bütün kadınlar kızmıştı haklı olarak. Ama o sözde sadece kadınlara değil erkeklere de hakaret edildiğini düşünüyorum. O açıklamanın alt metninde 'Erkekler salaktır, cinsellikten başka bir şey düşünmezler,' var. Bu yaşananlar da bu fikri doğrulayan şeyler. Bir adam çok zengin olabilir, çok meşhur olabilir, çok güçlü olabilir ama bir kadın görünce salaklaşıyor demek ki."