'Aman dikkatli çık, kitap falan okumaya çalışıp da düşme' yıllarından 'akşam dönerken gerekirse taksiye bin' öğütlerine; balkondan zilin çaldığını duyup da okula koşmaktan tekila & spaghetti partilerine... Kazancı Yokuşu'nda çok vakit, hikaye, adım geçti kendi kişisel tarihimde. Kazancı'da büyüdüm ben. İncecik hamura poğaça yapan iki Yahudi adamın pastanesi, dudağıma dikiş atan sünnetçi, küp jelatinler içinde kolonya satan kırtasiye, dünyanın en güzel döneri sandığım kebapçı, 'Hayırlı dersler' dileyen Salih Amca, Namık Kemal İlkokulu'nda bugün de'leri ki'leri nasıl ayıracağımı biliyorsam bunun yegane nedeni Aydın Bey... Bu yazıda hiçbirini anlatamayacağım çünkü yerlerinde yoklar. Tanju Okan koyuyorum o zaman. Nostaljik hissettim. Üstüne de Adele -
He Won't Go var sırada.
Hall
Eskiden yerinde ne vardı onu anımsamıyorum ama az ilerisindeki sokakta ilkokul arkadaşım Cihangir'in dayısının fotoğrafçısı vardı. Uzun boylu, bıyıklı, jöne benzeyen bir adamdı. Bugün yürürken henüz kepenkleri kapalı olsa, içeride çalışmalar bitmemiş de bulunsa yeni bir mobilya - dekorasyon mağazası olduğunu sezdiğim Hall'ü gördüm. Logo ve vitrin tamam. Pencereye burnumu dayayıp da bakınca karşıma çıkan koltuklar hoşuma gitti. Açılış yakın. Belli.
Cihangir Yoga
Yeni dönem Kazancı'nın eskilerindendir Cihangir Yoga. Kız kıza ders alalım diye üç, bugün kesin gidiyorum amaçlı beş, popom güzel olmadan bikini içine girmem abi diyerek onlarca kez gitmeye niyetlenip de kapısından adım atmadım daha. Ama bir kere kafesinde arkadaş beklemişliğim, bir de arkadaşa bakıp çıkmışlığım vardır.
1 ders: 25 TL, 30 günlük tanıtım paketi: 100 TL, 1 yıl üyelik 1.250 TL. Meclisi Mebusan Yokuşu No: 15, Kat 4 Tel: (0212) 243 19 93
Beyoğlu Suites
Ben yurtdışına çıktığımda yıldızlı otellerde yaşamayı sadece param yetmediği için değil, turist olmamak için de reddediyorum. Kafama uygun bir ev bulamazsam hostel, orada da yer yoksa biraz daha parayı kıyım yapıp butik otel bakıyorum. Bu yüzden beğendim Beyoğlu Suites'i. Taksim'de ama Talimhane'de değil, otel ama bakınca rezidans gibi de. Televizyon, internet, 24 saat koruma, manzara, havaalanından ulaşım sağlayan arabaları varmış. Misafir gelecekse aklınızda bulunsun. Dört kişilik suitlerin geceliği 160 avro, iki kişilik odalar 100 avro civarında. Elbette değişebilir, sezona bakar bu iş.
Kazancı Yokuşu Caddesi, 11
Numara 38A "
Hatırlar mısın iki yıl önce," diye cümleye başlayıp, o hikayenin en az altı-yedi yılı olduğu gerçeğiyle yüzleşme yaşlarına gelmişim ben de. Hatırlar mısın anneannemin gırgırlarından arıyorduk bir gün senin halı için de, Kazancı Yokuşu'ndaki o her şeyi satan amcaya gidip sormuştuk, bulamayınca ne kadar üzülmüştü, diye başlayınca hatırladım ama o 2004'teydi. Bir hafta sonra önünden geçerken "Sizin gırgırı buldum hanım kızım,' deyip de hediye etmek istemişti diye cümleyi bitiriyor. Yedi yıl geçmiş şoku! Şimdi limonluk, piknik için bardaktabak ne ihtiyacımız olursa ona gidiyoruz. Her seferinde "50 kuruş küsuratı kalsın," deyince "Olur mu? Sizin rızkınız bana geçer o zaman," diyor. Ağlamaklı oluyorum.
Eskiden beri Kazancı'da

Ceketlerimi bir günde jilet gibi bana iade eden ve 10 TL alan
Barbaros Kurutemizleme'ye veririm.
Sefa Pastahanesi'nden patatesli pide alırım.
Öztürk Kasap'tan bonfile siparişi eder ve İstanbul'da en iyi et listelerine ismini yazarım. Yanındaki manavdan da meyveleri toplarım.

Elimde kitap okuyarak yürürüm (taşını toprağını, çukurunu tümseğini tanırım modeli).

Para çekme ihtiyacım varsa Akyol Taksi Durağı'nın yanında ATM olduğunu bilirim.

Camı açık, perdesi çekili evlerden birinden mutlaka Tarık Akan'ın başrolünde olduğu bir filmin sesini duyarım.

Çocukluk alışkanlığı bu ya, tadelle yer, voleybol oynamak isterim.
Kazancı'nın yerlisi Nazlı'ya sordum: Sizin mahallenin muhtarı kim?
"Bizim mahallemizin gerçek muhtarı kimdir bilmiyorum ama fahri muhtarı Bakkal Serkan (a.k.a Berfin Gıda). Kendisinin ofisi Kazancı'nın üst tarafının tam ortasında, dolayısıyla olaylara hâkim olmak için stratejik bir konumu var. Bu konumundan da sonuna kadar yararlandığını belirtmek gerekir. Gerekirse, mahallenin avare gençlerini ve sarhoşlarını yola getiren abi, gerekirse her ihtiyacını öğrenebileceğin sarı sayfalar, gerekirse yaşlı teyzelerin yardımcısı, gerekirse otopark görevlisi olabiliyor. Bir de tabii yorgun iş gününün sonunda, bir sigara alacağın zaman, iki çift laf edebileceğin hoşsohbet insan."
Hazal'ın notu: İstanbul'un her yerinde arayıp da bulamadığım Haribo çeşitlerini de ondan temin etmek mümkün.