SİNEMA FİLMİ YÖNETECEK
- Başka projeler var mı?
- K. D: Uçurum devam edecek ama ocakta yeni bir diziye başlıyorum. 20 bölümlük bir dizi. Ben hikayeleri yazıyorum; Nükhet Bıçakcı da bana yardımcı oluyor. Bu yaz bir de aşk filmi çekeceğim, yönetmenliğini de ben yapacağım. Bozcaada'da çekeceğiz. Oyuncular da üç aşağı beş yukarı belli. Orada boyumun ölçüsünü aldıktan sonra yurtdışına bir şeyler yapmak istiyorum.
- 'Ben yazdım, en iyi ben yönetirim,' diye mi düşündünüz?
-K.D: Bu film örneğinde, evet.
KAHRAMANL AR HARCANABİLİR MALZEMELER
- Uçurum'da Adem karakterini öldürdünüz. Başrol ölür mü?
- K.D: Bu hikaye, kahramanlarına tutunmuyor. Tutunamaz da. Çünkü kahramanlar harcanabilir malzemeler. Siz alıp da bir taksiciyi bu dünyanın içine koyup, onu harcanamaz bir malzeme yaparsanız, o bir süper kahraman olur. O dünyanın içinde biri olmaz. Gerçekte böyle biri olsaydı, beşinci bölüme gelemeden harcanmıştı.
- Uçurum'la ilgili zaman zaman 'Sokak ortasında adam öldürülüyor, kimse bir şey yapmıyor. Bu ülkede hiç mi polis yok?' tarzında eleştiriler oluyor. Ne diyorsunuz?
- K.D: Dizi dünyası bu, gerçek değil. 'Polis bunları yakalamıyor mu?' noktasına gelirsek, polis onları yakalamıyor; Türkiye'den söz ediyoruz. Türkiye'de bunlardan çok daha acayip şeyler oluyor.
- P.B: Çocuk hikayelerine baktığınızda, o eziyeti yapan bir kişi değil. Toplu olarak yapılan şeyler bunlar. Bir vahşet kültürü söz konusu. 18 çocuk bir araya gelip, hapishanede 12 yaşındaki bir çocuğu öldürüyor. Kanınız donuyor. Bunlar gerçek.
- Bu senaryoları yazarken, olumsuz ruh halinden nasıl kurtuluyorsunuz?
- K.D: Seneye Akasya Durağı'nı yazmak istiyoruz. (Gülüyor.) Ben bu meselelere dalmayı seviyorum. Benim adıma verimli.
- P.B: Bir ön kabulle giriyorsunuz. Kendimi temize çekmek için vaktim yok. Sürekli yazıyorum. Tatili dört gözle bekliyorum.
- Pınar Hanım, kendi kanatlarınızla uçmak nasıl bir hismiş?
- P.B: Çok keyifli, ama zormuş. Bir hikayenin tüm sorumluluğunu almak zor. Sadece yazmakla da bitmiyor. Telefon susmuyor, herkes bir şey soruyor.
Karakterler Kuyudibi'nde buluşacak
- Kuyudibi, iki dizinin de ortak semti; var olmayan bir yer. Nasıl bir yer orası?
- P.B: Benim kurguladığım bir yer. Karma bir evren. Ben Düzceliyim. Düzce biraz küçük Teksas tadındadır. Onu İstanbul'a monte etmek istedik. Bir büyükşehir semti değil Kuyudibi, ama biz onu büyükşehrin içinde, dış dünyaya kapalı bir yer olarak kurguladık. Benim çok sevdiğim bir yer oldu. Tekinsiz, ama mahalle sıcaklığı olan bir yer orası. Gözü kara adamların yaşadığı, sokakta insanların birbirlerini öldürdüğü yerler, ama normal hayat da devam ediyor.
- İki dizinin karakterleri Kuyudibi'nde karşılaşacak mı?
- K.D: Bu sene yapamadık. Ama böyle bir plan var. Ben de çok istiyorum.
- P.B: İki taraf da buna çok sıcak baktı, ama bir sürü prosedürü var konunun. Her şeyden önce zamanlamayı ayarlamak lazım.