Onun ismi geçtiği zaman, hâlâ aklımıza 1990 yılında vizyona giren Pretty Woman filmi geliyor. Oysa o filmin üzerinden doğal olarak çok zaman geçmiş durumda. Bugüne kadar rol aldığı dizilerin elde ettiği toplam gelir 3.9 milyar doları buluyor. Yani oyunculuğuyla kendisini ispat etmiş bir oyuncu. 60'larına merdiven dayamış olan oyuncunun yeni filmi After the Hunt, dün vizyona girdi. Film, sinema severlerin gündemini oldukça meşgul edecek bir konuyu işliyor. Bu sefer Julia Roberts'ı Yale Üniversitesi'nde felsefe profesörü rolünde izleyeceğiz. Psikolojik gerilim türündeki film, #MeToo hareketi ve iptal kültürü temalarını işliyor. Güzelliği ve sempatik görünümüyle hafızalara kazınan Roberts, yıllar içinde içinden çıkılmaz rollerin başarıyla altından çıkan bir oyuncu olmuş durumda.
250 MİLYON DOLAR SERVETİ VAR
Yaklaşık 250 milyon dolarlık bir kişisel servete sahip olan Roberts, oyuncu ve metin yazarı bir anne-babanın kızı. Henüz Roberts dünyaya gelmeden oyuncu ve yazarları bir çatı altında toplayan bir yandan da çeşitli eğitim ve workshop'lar verilen bir platform kuran çift, ardından çocuklar için de bir oyunculuk atölyesine start verdi. Uzun lafın kısası Roberts şanslı genlerle, güzel bir kadın olarak dünyaya gelmiş olsa da esas en büyük şansı oyuncuların arasında yetişmiş olmasıydı. Atlanta'da dolu dolu bir oyunculuk eğitimi aldıktan ve lise eğitimini de tamamladıktan sonra profesyonel olarak oyunculuk kariyerini sürdürebilmek için New York'a gitti. Doğal olarak orada da oyunculuk atölyelerine katıldı. Bir yandan da iddialı fiziği nedeniyle bir model ajansına kaydoldu. Dediğimiz gibi hep güzelliğiyle dikkat çekse de televizyondaki ilk rolü bile oldukça iddialıydı. 1987 yılında Crime Story dizisinin ilk sezonunda rol alan Roberts, dizide tecavüze uğrayan genç bir mağduru canlandırıyordu. Hemen ertesi yıl beyaz perdedeki ilk rolünü aldı. 1988 yılında Liam Neeson ile birlikte Satisfaction filminde rol aldı.
KÜLT DİZİLERLE DİKKAT ÇEKTİ
Miami Vice gibi kült dizilerde de rol alan Roberts yavaş yavaş farklı güzelliği ve oyunculuğuyla dikkatleri üzerine çekmeye başladı. 1989 yılında vizyona giren Steel Magnolias filmindeki rolü o dönemin çsok iddialı isimlerinin elinden alan Roberts için filmin yönetmeni, "Çoktan bazı isimlerle görüşmeye başlamıştık. Winona Ryder da o isimlerden biriydi. Roberts da bir dizi çekimini sürdürüyordu. Biri onu da denememiz gerektiğini söyledi.
Bir görelim diye çağırdık stüdyoya. İçeri girdi, o dev gibi gülümsemesiyle bir anda tüm odayı aydınlattı. Rolü o içeriye attığı ilk adımda diğer yıldızların elinden almıştı" diye konuşuyor. Hepimizin kendimize has bir enerjisi, aura'sı, duruşu vardır ya Julia Roberts Hollywood yıldızları arasında belki de bu konuda en şanslı olanlardan. Ne seksi bir esmer ne de Barbie güzelliğinde bir sarışın olmasına rağmen Julia Roberts farklı enerjisiyle herkesi kendisine hayran bırakmış nadide bir isim.
2000'li yıllarda canlandırdığı rol karşılığında 20 milyon dolar kazanan ilk kadın oyuncu olarak tarihe geçen Roberts, kariyeri boyunca birbirinden farklı o kadar kadını canlandırdı ki bu durum bile yeteneğinin ispatı olabilir.
SESSİZLİĞİN GÜCÜ
Usta oyuncu Julia Roberts, her filminden önce bir hafta boyunca kimseyle konuşmuyor. Kamera önündeki enerjisini 'sessizlikte biriktirdiğini' söylüyor. Bu tavrını röportajlarında "İnsanların sesini özlediğimde, o özlemle sahneye çıkarım" diye yorumlarken, bunu sessizliğin gücü olarak gördüğünü söylüyor.
TRAJİK ÇOCUKLUK
Julia Roberts oyuncularla çevrili bir atmosferde dünyaya gelmiş olsa da oldukça trajik bir çocukluk dönemi geçirdi. Çeşitli projeler geliştirmiş olmalarına rağmen anne ve babası genç bir çift olarak ciddi mali güçlükler yaşadı. Bu durum onları boşanmaya kadar getirdi. Babası ve erkek kardeşi Atlanta'da yaşama kararı aldı. Annesi, kız kardeşi ve o Smyrna'da kaldı. Julia Roberts on yaşındayken, Mart 1978'de, babası kanserden öldü. Okulda, çocuklar kalın gözlüğü ve büyük ağzı yüzünden onunla alay ettiler. O, büyük ağzını kabullendi ve ağzını markası yapmaya karar verdi. Kontakt lens kullanarak, kalın gözlüğüyle sakladığı ela gözlerini ortaya çıkardı. Boyu nedeniyle de çocuk yaşlarda dalga konusu oldu. Ancak onu farklı kılan ve alay konusu olmasına neden olan her şey oyunculuk yapmaya başladığı zaman yardımcısı oldu.