HASTANE DEĞİL DOKTOR
Hasta önce doktorunu mu, yoksa hastanesini mi seçmeli?
Özellikle kanser tedavisinde, tedavi ünitelerinin yeterli düzeyde olması çok önemlidir ancak hasta bunun yeterliliğini algılayamayabilir. Bir hastanenin teknik detaylarının çok iyi, ya da yeterli olup olmadığına hasta nasıl karar verebilir? Bu durumda güvenileceği tek isim, doktoru olmalıdır.
İKİNCİ GÖRÜŞ ALMAK HASTAYI RAHATLATIR !
İkinci görüş hastanın kafasını daha mı çok karıştırır yoksa doğru yolu bulmasını mı sağlar?
Bademcik iltihabı olan hastaya antibiyotik verilir. Bunun tartışmasız tedavisi budur! Ancak konu kanser olunca, hastanın dünyası birden bire değişir. Hasta için birden çok tedavi seçeneği olabilir. Bir onkolog, hastanın ikinci görüş alma yolunu açık tutmalıdır. Bu hastayı da rahatlatır. Her iki taraf için son derece dürüst bir yaklaşımdır. Ancak doktor, hastasını doğru bir kaynaktan görüş alması konusunda yönlendirmelidir. İnternet ya da komşu tavsiyesi, tedaviyi olumsuz etkileyebilir.
HEKİMİN HASTASINI SEÇME HAKKI VAR!
Doktor, bir hastayı "Benim size elektriğim tutmadı" diye reddedebilir mi?
İki yıl takip ettiğim bir hastamla, çok iyi bir duruma geldikten sonra sekiz ay görüşmedik. Sekiz ay sonra tekrar fikrimi almak istediğinde, dosyasına baktım ve birçok doktorla görüştüğünü gördüm. Hasta ve hasta yakınının beden dilinde hiçbir rahatsızlık hissi yoktu. Görüşemediğimiz sürecin nasıl geçtiğini sordum. "İyi geçti" yanıtından öte bir açıklama alamadım. Hasta yakınına, "Ne güzel, istediğiniz doktoru seçebiliyorsunuz" dedim. Yine umursamaz bir yanıt aldım. Kendisinden özür dileyerek; tedavisine devam edemeyeceğimi söyledim. Hastanın, hekimini seçme hakkına sahip olduğu gibi; hekimin de hastasını zor durumda bırakmama koşulu ile, tedavisini üstlenmeme hakkının olduğunu hatırlattım. Bu noktada dürüstlük önemli.
GÜVENİRSE KENDİNİ TESLİM EDECEKTİR
Hastalığın son evresinde olan bir hastayı tedavi etmek için uğraşır mısınız?
Umut, her zaman hastanın yanı başındadır. Tüm tedavi seçeneklerinin tükendiği bir anda, ağrısız ölmek bile hasta için bir umuttur. Yaşamının birçok fonksiyonu eksik olan hastanın yemek yiyebiliyor olması, onun için umuttur. Ya da hasta, ailesi ile bir hafta sonra kebap yemenin hayalini kuruyorsa, bu da umudun ta kendisidir. Umut, hastaya güven verilerek korunabilir. Eğer hasta doktoruna güvenirse, kendini ona teslim eder.