Gülgiller familyasının bir üyesi olan bu tatlı mı tatlı meyve, özellikle son yıllarda gıda olarak tüketiminin yanı sıra ilaç sektöründe de rağbet görüyor.
Birçok içeceğin aromasını oluşturan ahududun kullanım alanları şu şekilde sıralanabilir;
Ahududunun içerisinde yüksek miktarda C vitamini bulunuyor. Aynı zamanda değerli bir antioksidan kaynağı olan ahududu düzenli olarak tüketildiği takdirde bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı verilen mücadelede vücudun sağlam kalmasına olanak tanır.
Ödem atıcı özellik göstererek vücuttaki şişkinliğin atılmasına yardımcı olur.
Kas güçlendirici özelliğiyle rahim kaslarını güçlendirerek hamileliğin son aylarında meydana gelmesi muhtemel düşük riskini azaltır, doğumun yaklaşmasıyla ortaya çıkan ağrıların şiddetini dindirir.
Yapısında yüksek oranda bulunan bitkisel kimyasallar antimikrobiyal etkiler göstererek zararlı bakterilerin vücuttan uzaklaştırılmasına olanak sağlar.
İçeriğinde meyve asitleri sayesinde dişlerde ki plak oluşumu önlenir, düzenli olarak tüketildiği takdirde diş kayıplarının büyük bir ölçüde önüne geçer.
Tümör gelişimini engellediği kanıtlanmıştır. Fenol ve flavonoid bileşikleri açısından zengindir. Özellikle kırmızı ahududu bazı kanser türlerinde kanserli hücrelerin vücudun farklı bölgelerine yayılmalarına engel olur.
Önce ahududunun yapraklarını bir örtünün üzerinde kurutun. Kurutma işlemini yaptığınız alan sıcak ancak güneş ışığını direkt olarak almayan bir yer olsun. Yapraklar kuruduktan sonra cam kavanozda bir sene boyunca muhafaza edilebilir. Bu kurumuş yapraklardan çay hazırlamak için aşağıdaki adımları takip edin.
Bir litrelik kaynamış suyun içerisinde 50 gram ahududu ilave edin. 10 dakika boyunca kaynadıktan sonra içime hazır hale gelecektir. Bu çayı dilerseniz sıcak dilerseniz de ılık bir şekilde günde üç bardağı geçmeyecek şekilde tüketebilirsiniz. Eğer çay gargara yapak için kullanılacak su miktarı azaltılabilir. Ya da bunun yerine karışımın içerisine atılan kurutulmuş ahududu yaprağı miktarı artırılabilir.
