Nodüller boğum, yumru ve 12 cm büyüklüğündeki kitlelerdir. Nodülün en belirgin özelliği çevresindeki dokuya oranla sert ve yoğun bir kıvamda olmasıdır. Troid bozukluları olan pek çok kişide nodülle karşılaşmanın daha sık olduğunu ifade eden uzmanlar, oluşan nodüllerin bazı durumlarda ağrı hissine neden olduğunu da belirtmektedir. Peki, nodül belirtileri neledir? Nodül ağrı yapar mı? Nodül ne zaman tehlikelidir? Boğazda, akciğerde ve ses tellerinde nodül neyi ifade eder? Boğazdaki nodüle ne iyi gelir? İşte merak ettiğiniz tüm detaylar…
SES TELLERİNDE NODÜL
Ses tellerinde nodül, iyi huylu olmakla birlikte sesin aşırı ve yanlış kullanılmasından meydana gelebilir. Genellikle öğretmenler, spikerler, ses sanatçıları, çağrı merkezi çalışanları ve din görevlileri gibi sesini profesyonel anlamda kullanan kişilerde yaygın olarak görülür. Ses teli nodülünün belirtileri ise seste değişiklik, ses kısıklığı, seste çatallaşma ve kabalaşma şeklinde ortaya çıkar. Ses teli nodülünde biraz istirahat ve sesin doğru kullanımını öğreten ses terapisi tavsiye edilir. Ancak ses terapisine rağmen sorun hala devam etmesi durumunda nodülleri fonomikro cerrahi olarak tanımlanan, genel anestezi altında mikroskopla yapılan özel ameliyat gereken tedavi tekniği önerilebilir.
AKCİĞERDE NODÜL
Akciğer nodülleri, akciğerde küçük doku kitlelerini içerir. Göğüs röntgeni ya da bilgisayarlı tomografi (BT) taramasında yuvarlak, beyaz gölgeler gibi farklı görünümleri bulunur. Yapılan röntgenin ardından nodülün konumu, büyüklüğü ve genel görünümüne göre çeşitli bazı testler istenilebilir. Ancak büyüklüğü, şekli ve yapısı ile kafa karışıklığına yol açıyorsa kötü huylu olup olmadığını tam olarak belirlemek için biyopsi örneği alınabilir. Akciğer nodülleri çoğu zaman belirti vermemekle birlikte genellikle göğüs bölgesinde farklı sebeplerden yapılan görüntülemelerde ortaya çıkabilir.
BOĞAZDA NODÜL
Boğazda mevcut olan bir nodül ilk olarak troid nodülü ihtimallerini doğurmaktadır. Troid nodülü boyunda ağrı ve rahatsızlık hissinin yanı sıra boyunda şişlik ve dolgun bir görünüme neden olabilir. İyot eksikliğine ek olarak kistler, troid bezinde iyi huylu büyümeleri torid bezi iltihabı hastalıkları ve Hashimoto gibi hastalıklar nodüle yol açabilir. Troidde gelişen nodüller bazen korkutucu olsa da genellikle %90 %95'i bir troid bezinde normal gelişen iyi huylu yani kanser olmayan büyümelerdir. Fakat bazı durumlarda mevcut nodüller konuşma ve yeme şeklini olumsuz etkileyebilir. Troid nodülleri ise %510'u kötü huylu (malign) vaziyetini alabilir. Trioid nodülleri belirtileri ise şu şekildedir;
BOĞAZDAKİ NODÜLE NE İYİ GELİR?
Troid nodüllerinin tedavisi öncelikle nedenine bağlı olarak değişiklik gösterir. Eğer nodül iyi huylu ise doktor bir ya da birkaç ay kişiyi fiziksel muayene ve ultrason ile yakından izleyecektir. Ancak nodül hormon üretiyorsa kişinin hormon salgılarını düzene sokması bakımından doktorun önereceği bir ilaca ihtiyacı olabilir. Öte yandan yemek borusu ve soluk borusunda sıkışma söz konusu ise, nodül büyük ya da hızla büyüyorsa doktorunuz ameliyatı önerebilir.
NODÜL NE ZAMAN TEHLİKELİDİR?
Akciğerde mevcut olan sert bir nodül 1 cm'den büyük olduğunda bazı durumlarda kanser riskini de akıllara getirebiliyor. Tomografi ile yapılan testler sonucunda 1 cm'den küçük akciğer kanseri nodülleri için vakit kaybetmeden hemen bir tedavi şekli planlanıyor ve kişinin akciğer kanserine kendini tam olarak teslim etmesi önlenerek iyileşmesi sağlanıyor. Ses tellerinde oluşan nodüller ise seste kısıklık, seste değişim ve çatallaşma gibi semptomları ile ön plana çıkıyor, ancak iyi haber şu ki ses teli nodülleri, iyi huylu yani kanserle bir bağlantısı olmayan nodüller arasında yer alıyor. Nodülün tehlike oluşturabileceği diğer bir türü ise troid nodülüdür. Boyunda şişkinlik, dolgunluk hatta zaman zaman ağrı hissine de neden olabilen troid nodülünde TSH hormon düzeyinin normal veya yüksek olması kötü huylu olabileceğine bağlı olarak olumsuz bir tabloyu karşımıza çıkarabiliyor. Bu durum normal değerlerin altında olarak tespit edildiğinde ise nodülün iyi huylu olduğu ifade edilmektedir.
