Pandemi nedeniyle eve kapanmak en çok da çocukların canını sıkmış durumda. Hal böyle olunca aileler hem çocukları eğlenceli vakit geçirsin hem de sorumluluk duygusunu tatsın diye evcil hayvan edinmeye başladı. Ancak özellikle astım, alerjik nezle ve egzaması olanlar biraz tedirgin ve alerji yapmayan kedi arayışında. "Alerji yapmayan kedi var mı?" sorusunu ve kedi alerjisi ile ilgili bilinmesi gerekenleri Alerji ve Astım Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akçay sizler için anlattı…
Kedi okşadığınızda veya sevdiğinizde burun akıntısı, burun kaşıntısı, hapşırma başladıysa gözlerinizde sulanma ve kaşıntı olduysa ve kedinizle oynadıktan sonra hapşırmayla birlikte ve nefes darlığı hırıltılı solunum yaşıyorsanız muhtemelen kedi alerjiniz var demektir. Kedi alerjisi, iş, okul, günlük hayatınızı ciddi şekilde etkiler. Ortamda kedi bulunmasa bile daha önce kedi bulunan ortamlarda, özellikle kapalı ortamlarda, kedi alerjenine maruz kalma olasılığı olduğundan sürekli alerji semptomları yaşayabilirsiniz.
KEDİ ALERJİSİNİN NEDENLERİ
En önemli neden genetik yatkınlıktır. Anne veya babada alerjik hastalık varsa çocukta alerjik hastalık olma olasılığı çok yüksektir. Kedi alerjisi özellikle astım, alerjik nezle ve egzaması olanlarda daha fazla oranda görülmektedir. Diğer hayvanlara karşı alerjik olanlarda kedi alerjisi gelişme olasılığı da çok yüksektir.
Yaşamın ilk yılında kedi olması, 18 yaşında kedi alerjenlerine duyarlılığı azaltmaktadır.
KEDİ ALERJİSİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
-Hapşırma veya burun akıntısı, tıkanıklık ve kaşıntı ile kendini gösteren alerjik rinit,
-Yüzde sinüslerin olduğu yerlerde ağrı (burun tıkanıklığından kaynaklanan),
-Öksürme, göğüs sıkışması, nefes darlığı ve hırıltı ile kendini gösteren astım,
-Gözlerde sulanma, kızarıklık ve kaşıntı ile kendini gösteren alerjik rinit,
-Deri döküntüleri ürtiker ve anjiyoödem,
-Alerjik şok.
-Bazı kişilerde kedi tarafından yalanmak ve kedi tarafından tırmalanmak bile döküntü veya ürtiker anjiyoödem gelişmesine neden olabilir.
ALERJİ YAPMAYAN KEDİ VAR MI?
Evcil hayvanlara karşı alerji sıklığı son yıllarda artmış ve artmaya da devam etmektedir. Gelişmiş toplumlarda evde evcil hayvan beslenme oranı % 60 civarındadır. Belirli bir kedi ırkının "hipoalerjenik" olduğu fikri vardır. Bu fikirle bazı kedi ve köpek ırkı pazarlanarak kazanç elde edilmeye çalışılmaktadır. Alerji yapmayan kedi cinsi, bilimsel olarak kanıtlanmış hipoalerjenik kedi gibi reklamlar kullanılarak bazı evcil hayvanlar yüksek ücretlere pazarlanmaktadır. Birçok hasta ve aileleri, hayvanı evlerinden çıkarmak zorunda kalmadan, alerjik semptomlarını azaltmak veya ortadan kaldırmak için bu evcil hayvanlar için büyük miktarlarda para harcamaktadır. Amerika'da geçmiş yıllarda genetiği değiştirilerek alerji yapmayan evcil hayvan üretildiği ve evcil hayvanların alerji üretmediği ve alerjisi olanların yüzde 96 oranında evcil hayvana karşı alerji belirtisi oluşturmadığı söylenerek çok yüksek ücretler karşılığına bu evcil hayvanlar pazarlanmıştır. Alerji yapmayan kedi yoktur ve hipoalerjenik diye öne çıkarılan bu kediler alerji yapmadığına dair bilimsel bir kanıt yoktur.
HİPOALERJENİK KEDİ YOKTUR
"Hipoalerjenik" bir hayvan kavramı bilimsel kanıtlarla desteklenmemektedir; bu nedenle, evcil hayvan tüyü alerjisini önlemeye yönelik daha yerleşik uygulamaların uygulanması düşünülmelidir. Aslında alerji yapmayan kedi yoktur sadece pazarlama taktiği ile daha yüksek ücretlerle pazarlama taktiği yapılmaktadır. Bununla birlikte, Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi ve Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Koleji dahil olmak üzere profesyonel kuruluşların web siteleri, bu iddiaları çürüten referanslara atıfta bulunmaktadır. Amerikan Alerji, Astım ve İmmünoloji Akademisi web sitesindeki kaynaklarda 'gerçek anlamda hipoalerjenik türlerin olmadığı' belirtilmektedir.
KEDİ ALERJİSİ OLANLAR NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Evcil hayvan alerjisini tedavi etmenin en etkili yolu, evcil hayvanı evden çıkarmaktır; ancak hastalar ve aileleri, evcil hayvanlarını bir aile üyesi olarak gördükleri için bunu genellikle reddederler. Bu durumda alerjiyi dışlamayı zorlaştırabilir ve belirtilerin şiddeti artabilir.
ALERJİ AŞISIYLA KEDİNİZLE YAŞAYABİLİRSİNİZ
Kediye karşı alerjiniz varsa ve alerji belirtileri varsa, alerji aşısı alerjinizi tedavi edebilir. Kediye karşı alerji aşısı enjeksiyon şeklinde ve dil altı aşı şeklinde iki türlü olarak yapılabilir. Türkiye'de dil altı aşısı günümüzde mevcut olmadığı için enjeksiyon şeklinde aşı yapılmaktadır. Alerji testinde birçok evcil hayvana ve birçok maddeye alerjinizin olması durumunda moleküler alerji testi yapılması faydalı olacaktır. Moleküler alerji testiyle gerçek alerjiler saptanarak çapraz reaksiyona bağlı alerjiler belirlenebilir. Bunun sonucu olarak çok daha etkili alerji aşıları ile tedavi yapılabilir. Alerji aşısının etkisi 6 ay ile 12 ay içinde kendini göstermektedir. Öncelikle haftada bir yapılıp giderek ara açılarak ayda bir yapılan tedavi 3 ile 5 yıl uygulanmaktadır. 12 ay içinde başarılı olmazsa aşı tedavisi kesilmektedir. Başarı oranı yüksek olan bu tedavi ile kedinizden ayrılmak zorunda kalmayabilirsiniz. Boşu boşuna hipoalerjenik kedi bulmaya çalışmanıza gerek yok. Alerjiniz varsa tedavisi alerji aşısıdır. Hipoalerjenik kedileri hiçbir alerji derneği önermemektedir. Bu nedenle tavsiyemiz hipoalerjenik kedi olduğuna inanmamanız ve alerji aşısı yaptırmayı düşünmeniz.