Covid-19 pandemisi nedeniyle bir yıldan uzun bir süredir yaşam tarzlarında kökten değişimler yaşandı. Mecburen evlere kapandık. Sokağa çıkma yasakları aylardır devam ediyor. Hareketsiz kalmanın olumsuz etkileri ciddi bir şekilde hissedilmeye başlandı. Medipol Mega Üniversite Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü'nden Prof. Dr. İbrahim Azboy, 'sarkopeni' olarak bilinen kas erimesi tehlikesi ile ilgili bilgiler verdi...
Çeyrek asırdır bilinmesine rağmen sarkopeni farkındalığı son yıllarda arttı. Özellikle tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi süreci ile birlikte çok yoğun ilgi gören bir konu oldu.
Kas kitlesinin yüzde 30-50'si 20 ila 80 yaş arasında kaybedilir. Kas gücünde azalma 50-70 yaş arasında her 10 yılda yüzde 15 ve sonrasında her 10 yılda yüzde 30 azalır.
Sarkopeni oldukça sık görülen bir sendromdur. 70 yaşın altındaki erkeklerin yüzde 17'sinde, kadınların yüzde 24'ünde sarkopeni görülürken, 80 yaşın üzerinde de her iki kişiden birinde rastlanmaktadır.
Sarkopeni pek çok faktörün etkileşimi ile oluşur, yani multifaktöriyeldir. Yaşlanmanın yanında, cinsiyet, genç yaşlardaki kas gelişimi, bazal kas kütlesi, beslenme bozuklukları, fiziksel inaktivite, D vitamini eksikliği, komorbid kronik hastalıklar ve bazı ilaçlar; sarkopeni gelişiminde rol oynamaktadır.
Özellikle yaşlılarda, hareketsiz olan çocuk ve yetişkinlerde, kronik hastalıkları bulunanlarda kas kaybının önüne geçilmesi için hareket, onların günlük yaşamının vazgeçilmez bir parçası olmalıdır. Sağlıklı kaslar için protein ve albümin düzeyine dikkat etmek gereklidir. Bu nedenle günlük protein alımı yaşlı hastalarda kilogram başına ortalama 1.2-1.3 gr. düzeyinde olmalıdır.
D vitamini eksikliği, kas güçsüzlüğüne ve kas kaybına neden olduğundan kandaki D vitamini düzeyinin yeterli olması önemlidir. D vitamini düzeyi kontrol edilerek gereken destek sağlanmalıdır.
EVDE MUTLAKA YÜRÜYÜŞ YAPILMALI!
KAS gücünün ve kitlesinin korunması çok önemli bir konudur. Özellikle ileri yaşta olanların her yarım saatte bir kalkıp ev içinde dolaşmaları, solunum egzersizi yapmaları kas kaybını önlemede onlara yardımcı olacaktır. Buna ek olarak düzenli egzersiz yapılması gereklidir. Aerobik egzersizler olarak bilinen (yürüme, koşma, yüzme vs.) yanında kas gücünü artırıcı dirençli egzersizler de mutlaka yapılmalıdır. Evde eğer varsa yürüyüş bantları veya sabit bisiklet kullanılabilir, yoksa da ev içi tempolu yürüyüş, dans ve ip atlama gibi aktiviteler yapılabilir. Özellikle bel-karın, kalça çevresi ve üst bacak kaslarının güçlendirilmesi, eklem hareket açıklığını artırmaya yönelik egzersizler, esneme ve denge egzersizleri hastanın yürüme kalitesini ve dengesini artırır ve düşme riskini azaltır. Bu nedenle evin içinde bile olsa haftada en az 3 gün, 30-45 dakikalık tempolu yürümeye ve kas güçlendirici egzersizlerin yapılmasına özen gösterilmelidir. Ancak egzersizlerin tipi, süresi ve yoğunluğu; kişinin yaşına, cinsiyetine, özellikle eşlik eden diyabet, kalp damar ve akciğer hastalıklarına uygun olmalıdır. Aksi takdirde beklenmeyen kas ve tendon yaralanmaları kemik ödemleri ve stres kırıkları ile karşılaşılabilir.