ABD'nin güneydoğusunda yetişen ve bu bölgede yüzyıllardır alternatif tıbbın da kullandığı cüce palmiye prostat hastalığı üzerindeki olumlu etkileriyle gündeme gelmiştir. Üzerinde çeşitli araştırmaların da yapıldığı bu meyve doğal içerikli kapsüller şeklinde tüketime sunulmaktadır. Düzenli olarak kullanıldığında hem erkeklere hem de kadınlara fayda sağlayan cüce palmiye hakkında merak edilenleri bir araya topladık.
3 metreye kadar uzayabilen boyuyla dikkat çeken cüce palmiyenin bir diğer ismi de saw palmetto olarak karşınıza çıkacaktır. Ağacın meyveleri kullanılarak elde edilen cüce palmiye kapsülü ve ekstreleri organik ürün satan mağazalardan, internetten ya da besin takviyesi satan marketlerden alınabilir.
Normal palmiye ağacına çok benzeyen bu ağacın meyveleri bu bölgede taze ya da kurutulmuş olarak da tüketilir. Kapsül olarak tüketilmek istendiğinde ise kurutulmuş cüce palmiye meyveleri toz haline getirilerek satışa sunulur. Aynı zamanda yağını da temin edebiliyorsunuz. İlk olarak prostat rahatsızlığında %88'lik başarısıyla dikkatleri üzerine çeken cüce palmiyenin faydaları şunlardır:
Cüce palmiye kapsülü her ne kadar bitkisel bir içerik olsa da tüketim dozunu aşmamak ve yönergeleri takip etmek gerekir. Keza kullanım amacınıza göre değişkenlik gösterebilecek kullanım dozunu mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Aynı şekilde ürünü satın aldığınız yetkili bayi ile kullanım koşullarını mutlaka konuşmalısınız. Keza cüce palmiye kapsülü genellikle 1 – 3 ay aralığında düzenli kullanılan bir periyodu izler. Bu süreçte etkilerini göstermeye başlar.
Çocukların kullanımı için kesinlikle uygun olmayan cüce palmiye kapsülünü kullanmadan önce doktorunuza danışmayı ihmal etmeyin. Mümkün mertebe çocukların ulaşamayacağı alanlarda saklamaya özen gösterin.
Günlük olarak tüketilen cüce palmiye kapsülü önerilen süre boyunca kullanılabilir ve genellikle herhangi bir yan etkiye sebep olmaz. Lakin bu süre aşılır ve günlük tüketim miktarına uyulmazsa genellikle şu yan etkiler ortaya çıkar:
Listelediğimiz yan etkiler genellikle çok nadir olarak ortaya çıkar ve bu kişilerin alerjik reaksiyonlara karşı hassas olan kişiler olduğu gözlemlenmiştir. Yine de tüketim koşullarına dikkat edilmeli, hamile ve çocukların tüketimine izin verilmemelidir.