Bugün, açmaya başlayan erguvan ağaçlarından söz etmeyi planlamıştım. Erguvanlar: Yani baharın gelişi. Doğanın yeniden dirilişi. Yaşamın, ölüme direnişi. Ama olmadı işte. Kısmet değilmiş. Sakıp Ağa'nın vefatı ruhumuzu kararttı.
O halde gelin ölümü en güzel anlatan şairi hatırlayalım. Mehmet Nuri Yardım hayırlı bir iş yapıp, Ziya Osman Saba hakkında yazılanları derlemiş. Tahsin Yücel'den Engin Ardıç'a, Selim İleri'den Doğan Hızlan'a meğer ne kadar çok kişi Saba'nın önemine değinmiş.
'Ziya Osman Saba Sevgisi'nde (Nesil Yay.) 80'e yakın metin yer alıyor. (Mehmet Nuri Yardım benim 5 Şubat'ta burada yayınlanan mütevazı yazımı da kitaba alma nezaketini göstermiş.)
Evet Saba ölümün en zarif, en duyarlı şairiydi. Ancak onun, umudu ve insanlık sevgisini de işleyen şiirleri vardı. Saba'nın 'Dilek' adlı şiirini okurken Sakıp Ağa'yı gözlerinizin önüne getirin. O da ebedi mekanından bize bakıp şöyle demiyor mu:
Mesut olmuş görmek isterdim hepinizi
Bu bahar gününde, dertliyi, ümitsizi
Terfi etmiş memur, sınıf geçmiş öğrenci
Kadını, erkeği, yaşlısı, genci,
Bir bayram sevinciyle, kol kola sokaklarda
Sevgililer baş başa, muratlarına ermiş
Çocuklar el ele, bir halka oluvermiş
Görmek isterdim camlardan, odalarda oturmuş Radyoyu açmış, küçük sofra kurmuş
Yol, meydan, dere, tepe, dağ, bayır, kır
Vapurlar limanlarda yola çıkmaya hazır
Gazinolar, plajlar, sinemalar açık