Arada sırada medyada 'Bunları mutlaka yapın' türü listeler yayınlanır. Son örnek İngiltere'den geldi. Listenin ilk sırasında da ne var biliyor musunuz: "Yunuslarla yüzmek."
Söylemesi ayıp bundan 8 ay kadar önce Küba'ya gittiğimizde yunuslarla yüzdük. Denizin ortasına inşa edilmiş kocaman bir 'havuz' var. Turistleri gruplar halinde buraya sokuyorlar.
Eğitilmiş yunuslar da çevrenizde yüzüyor. Bacaklarınızın arasından geçiyor. Bazen de ansızın yanınızda belirip yanağınızdan öpüveriyorlar.
Her atraksiyondan sonra da bir salın üstündeki terbiyecilerine yaklaşıp ödülleri olan balıkları mideye indiriyorlar. Derken düdük çalıyor. Siz çıkıyorsunuz. Yeni bir turist grubu havuza giriyor.
Ben yunus balığını çok severim. Son derece zeki ve şirindir. Sadece araştırmalarda değil, ruhsal sorunu olan çocukların tedavisinde filan da kullanıldığını biliyorum.
Ancak yunuslarla yüzmek bence hiç de öyle 'olağanüstü bir deneyim' değil. Evet gayet eğlenceli bir etkinlik. Birlikte fotoğraf çektiriyorsun; arkadaşlarına hararetle anlatıyorsun. Ancak adrenalini zıplatan cinsten bir deneyim değil bu...
Ama mesela, aynı listede yer alan, 'savaş uçağıyla uçmak' ya da 'paraşütle atlamak' öyle mi ya! Hayal etmek dahi insanın içini bir hoş ediyor.