Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Papa aslında ne dedi?

Habere göre Papa, bir milyon Polonyalıya hitap ederken, "Avrupa'nın laik yapısına karşı inancınızla savaşın" demiş.
Burada bir çeviri sorunu var: Papa laiklikten değil, sekülerlikten söz ediyor.
Nedir fark? Bu kavramlardan biri siyasetle ilgilidir, diğeri ise dünya görüşüyle.
Laiklik siyasi bir kavram. Devletin temel prensiplerini oluştururken dini bir referans noktası olarak almamayı işaret eder. Laikliğin gereği devletin tüm inançlara eşit uzaklıkta durmasıdır.
Gelelim sekülerliğe... Sekülerizm siyasi değil, toplumsal bir kavram. Dünyaya nasıl baktığınızla ilgili. Sekülerlik, evreni, bilimin ortaya çıkardığı kurallara göre çalışan, muazzam bir mekanizma olarak görür. Mesela, deprem oluyorsa, bunun nedeni yerküredeki değişikliklerdir.
Seküler dünya görüşünde Tanrı dünyaya müdahale etmez. Evreni Tanrı kurmuş olabilir... Ama bu güç, gündelik hayata karışmaz.
Burada felsefi açıdan kritik nokta şudur: Bir bilimci laboratuarda çalışırken, deney yaparken Tanrı'ya inanabilir mi?
Hayır, inanamaz! Çünkü deney yaparken olayların kendini tekrarladığı varsayılır. Yani bir taşı elimden bırakırsam, yere düşer. Tekrar bırakırsam, tekrar düşer. Ama Tanrı isterse buna müdahale edebilir. Taşı bırakırım, o da havada tutar!
İşte böyle bir varsayımla, bir bilimci laboratuara giremez. Çünkü bilim tekrarlar, yani doğal yasalar üzerine kurulmuştur. Eğer bu yasalar dışarıdan bir müdahaleyle, yani Tanrı'nın eliyle değiştirilebiliyorsa... Böyle bir durumda bilim yapmanın anlamı kalmaz. İlahi bir güç, istediği anda evrenin yasalarıyla oynayabiliyorsa, bilim gereksiz hale gelir.
Dindar da olsa, bilim adamı laboratuarda sekülerdir. Yani evrenin kendine has bir mekanizması olduğunu, olayların buna göre işlediğini kabul eder.
Tekrar başa dönersek: Papa esas olarak laikliğe değil, sekülerliğe karşıdır. Onun tercihi insanların her olayda Tanrı'yı görmesi ve hissetmesidir.
Papa'nın (ve Müslümanlar da dahil diğer din adamlarının) asıl mücadelesi sekülerliğe karşıdır. Dindar bir kişi, devletin tavrı konusunda laikliği savunabilir. Buna karşılık sekülerizmin birkaç adım ötesi ateizmdir, Tanrı tanımazlıktır.
Laiklik, Türkçe'ye geç girmiş bir kavramdır ama devletin temel niteliklerinden biri olduğu için halk tarafından az çok öğrenilmiştir.
'Sekülerizm' kavramı ise akademisyenler ya da aydınlar haricinde Türkiye'de pek bilinmez ve gündelik dilde kullanılmaz. Dolayısıyla ikisi birbirine karıştırılır.

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA