Dün Kadıköy'deki bir sinemada " Osmanlı Cumhuriyeti " adlı filmi izledim. Önce seyircinin tavrına değineyim: Argo kelimelerin geçtiği bir iki sahnedeki " kıkırdamalar " haricinde gülen olmadı.
Filmin sonunda Atatürk'ün kendi sesinden " Ne mutlu Türküm diyene " demesi de, Kadıköy'ün CHP eğilimli seyircisinde alkışlara yol açmadı.
Niye böyle oldu?
Sanırım seyircinin kafası karıştı: "Yani bu ne filmi şimdi" diye düşündüler.
Gani Müjde (senarist ve yönetmen) ile Ata Demirer (başrol oyuncusu) adları, bir " komedi filmi " beklentisi yaratıyor ama şöyle dolu dolu kahkaha attıracak sahneler yok.
" Aşk filmi " deseniz, o imkanlı tema da yeteri kadar işlenmemiş.
" Ülkenin bağımsızlığı " ya da " Avrupa Birliği'ne girmek " gibi değerler açısından bakıldığında ise çelişkilerle dolu bir senaryo söz konusu.
Aslında, " Meşruti monarşi olarak kalsaydık, nasıl bir ülke olurduk " sorusundan yola çıkmak harika bir başlangıç.
Yani Gani Müjde esaslı bir fikir yakalamış. Buradan hareketle hakikaten ilginç bir film çekilebilirdi.
Ama sanırım seyirciye " tam olarak ne sunulacağı" konusunda karar verilememiş. Biraz ondan biraz bundan derken, hiçbiri hakkıyla işlenememiş.