Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Tanrı'nın adresi

Dindar Gürcü Maksim Kavtaradze, büyük ve dik bir kayanın üstünde yaşıyor. Kilise haline getirdiği evi, yerden kırk metre yükseklikte. Niye?
Cevabı şöyle: "Tanrı'ya yakın yaşamak için..."
Gerçekçi evren anlayışı ile dini evren anlayışı arasında uçurum var.
Elle tutulur evren havadan, topraktan, sudan, ağaçlardan, evlerden, köprülerden vb. oluşuyor. Dini evren ise farklı:
Orada Tanrı (İslam'da Allah), melekler, cinler, öteki dünya, cehennem vs. var.
İkisi birbirine karıştırıldığında komik durumlar ortaya çıkıyor: Mesela Tanrı'nın gökyüzünde olduğunu tasavvur etmek gibi... Hani Tanrı her yerdeydi?
Tanrı'yı gökyüzünde "konuşlandıran" inançlı Gürcü, ona kırk metre daha yaklaştığını düşünüyor.
Bu mantığa göre, Tanrı'ya en yakın olan ilk kişiler, Apollo 11 ile Ay'a giden Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve yukarıda onları bekleyen Michael Collins idi. Daha sonra başkaları da gitti.
Aynı mantığı devam ettirirsek... Bu kez durum tersine dönüyor: Ay'a ayak basan Armstrong ve Aldrin'e kıyasla, yörüngedeki Collins, Tanrı'ya daha yakındı. Çünkü o "yukarıdaydı."
Daha da ötesi: Temmuz 1969'da Dünya'da yaşamakta olan milyarlarca insan, Ay'daki üç astronota kıyasla Tanrı'ya daha yakındı.
Bu kıyaslamalar yapıldığında, Tanrı'ya gökyüzünde yer parsellemek ne kadar gülünç değil mi? Sanırım onun da ardında, insanoğlunun hâlâ yeryüzünü merkez alarak düşünmesi var.
Bu mantığa göre, merkez yeryüzü ise Tanrı da gökyüzünde oluyor.
Aşağıda, magma tabakasında oturacak hali yok ya!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA