Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ENGİN ARDIÇ

Seçimde ne olacak?

Hiçbir şey olmayacak. Yani bir şey değişmeyecek.
İster belediye seçiminde, ister genel seçimde. Birine dört ay, ötekine bir buçuk yıl var ama sonuç şimdiden belli: İstanbul ve Ankara'yı gene AKP kazanacak, İzmir'i de CHP. Kıyıların "ilerici" olduğu varsayılan seçmeni gene ağırlıklı olarak CHP'ye oy verecek, "iç bölgelerin deniz görmemiş ayıları" gözüyle baktıkları insanlar da AKP'ye... (Umarım bu kıyılar edebiyatını yapanlar İstanbul'un dağ başında olduğunu sanmıyorlardır...)
Birtakım çokbilmişler gene "halk cahil, eğitim şart" sakızını çiğneyecekler.
Bazı ilçeleri CHP, bazı ilçeleri de AKP alacak, bunun ülke çapında fazla bir anlamı olmadığı halde bol bol "mugalatası" da yapılacak.
Sonuçta, iktidar partisi oylarını azıcık arttıracak, belki CHP de öyle yapar.
Ama bir puan-iki puan düzeyinde...
CHP oylarını azıcık arttırırsa, amigo basın bunu "büyük bir başarı" olarak pazarlamaya çalışacak.
Geçen belediye seçiminde Kılıçdaroğlu'na yaptıkları gibi, bu seçimde de "İstanbul'u kazanamamış Sarıgül'ü" göklere çıkaracaklar ve onu CHP'nin başına geçirmeye çalışacaklar. (Bu aşamada Deniz Baykal'ın nasıl bir "hamle" yapacağı da merakla bekleniyor.)
Genel seçimle AKP gene hükümet kuracak. MHP ve adına artık ne diyeceğimizi şaşırdığımız BDP, HDP, HYP ya da herneyse, aşağı yukarı aynı sayıda milletvekiliyle mecliste yerlerini alacaklar. Seçmenleri belli sayıda, "potansiyelleri" ne uzar ne kısalır. Şu dört ay boyunca CHP medyası bol bol "Sırrı Süreyya mı CHP oylarını bölüyor, yoksa Sarıgül mü Kürt oylarını" muhabbetini sürdürecek. Birbirlerini suçlayacaklar.
İsterseniz Sırrı Süreyya'nın oylarına, toplumda esamileri okunmayan "Cihangir entellerinin" oylarını da ekleyip abesle iştigali sürdürünüz.
Dolayısıyla muhalif basında "Sırrı Süreyya kazanır" rüzgârı estirmeye çalışacak zavallılar bile çıkabilir. (Okuyan varsa.)
Bu arada bol bol yalan yazılacak tabii. Düzmece anketlerle "Sarıgül Topbaş'a yaklaşmış" gösterilecek. "Ha gayret, az kaldı" havası basılacak.
Bu kesimin salakları bunu sahi sanıp sevinecekler ve seçimden sonra gene ağır bir hayal kırıklığı yaşayacaklar, "cumhuriyet mitinglerinden" sonra yaşadıkları gibi...
Bu kesimin üçkâğıtçıları da hiçbir şey olmamış gibi ortamı germeye devam edecekler. Umdukları bölünme yaşanmayınca, "cemaat oyları gene AKP'ye gidince" kendi deyimleriyle "moraracaklar" ama konuyu kaşımayı da sürdürecekler.
Yeni bir ayaklanma çıkarırlar mı?
Umdukları "28 Nisan 1960 etkisini" yaratamayacaklarını gördükleri için, zor... Erdoğan'ın üstüste kazandığı 2002, 2007 ve 2011 seçimlerini Menderes'in üstüste kazandığı 1950, 1954 ve 1957 seçimleri "zincirine" benzetmek isteyenler, yani 1961 seçimlerine az kala olduğu gibi 2015 seçimlerine az kala da "zamanı geldi" diyerek gençlikten ve bürokrasiden bir "hareket" bekleyenler vardı, ı ıh, tutmuyor.
Suriye'yle savaş da çıkmadı, hay Allah...
Eee, kim düşürecek kardeşim bu Tayyip'i? Son dönemin en heyecansız, sonucu en belli, en sıradan seçimleri yaklaşıyor... Nasıl bir melunluk düşüneceksiniz, sizin de işiniz zor vallahi...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA