Fatih Aksoy, aradı dün. Artık herkes tanıdığı için Fatih'in Popstar'ı da içine alan pek çok dev yapımın mimarı olduğunu tekrarlamıyorum. Şöyle konuştuk aramızda:
- Savaşçım senin zekâna yakışır mı bu?
- Hangisi abi? Ne o?.. Zekama yakışmayan mebzul iş yapıyorum da, karıştırdım şimdi.
- Programda da söylemiş, dünkü yazında da yazmışsın. Bayhan'ı ben istememişim. İki Adanalı'yı finale taşıyamayız demişim.
- Abi ne yapayım kar yağdı böyle oldu.
- Hııı!.. Anlamadım. Ne karı, ne yağması, ne alaka bu şimdi?
- Bak Fatih'im bir kere kar yüzünden tek VTR bile hazırlayamadım. Dahası 3 gün önceden "gelicez, orayı şenlendiricez" diyen Hababam Sınıfı ekibi son anda feyk attı gelmedi.
- Eeee?..
- Eeesi şu; önümde 4 saatlik program, bir Allah bir de ben kalakaldım.
- Yani?
- Yani... Yani ben de halka soru sordum; "Var mı bu Bayhan işinde bir kelek, dandik durum?" dedim, email patlaması oldu.
- (gülerek) Yani arada biz satışa geldik?
- (ben de gülerek) Estağfurullah ama aynen de öyle oldu Fatih'im.
- Ama haksızlık valla bu. Ben Bayhan'ın elenmesine inanılmaz üzüldüm. O gece 10 oy attım hatta kendi çapımda.
- Neee? Şike, bu şike işte!..
- Ne şikesi canım. Ben Bayhan'ı tutuyordum 10 oy attım o kadar.
- Bak bunu Kenan Erçetingöz duyacak ve canına okuyacak senin. Yazayım mı?
- Yaz valla. İçimden geçeni söylüyorum. Yalan yok. Gerçekten çok üzüldüm Bayhan'ın kaybetmesine.