Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAVAŞ AY

Bir başka tayyareci mektubu

Sevgili Savaş Ağabey.. Birkaç gün önce köşende okuduğum yazı hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Şu an yaşım genç sayılabilecek olmasına rağmen Türkiye'nin en saygın şirketlerinden birinde senelerdir pilotluk yapmaktayım. Her gün mesleğimle ilgili yeni şeyler öğreniyorum . Pazartesi köşenizde okuduğum yazınıza farklı bir açıdan yaklaşmak istiyorum ve bu işi yapan insanların çoğunun düşüncesini dile getireceğimi düşünerek bunları yazıyorum.

Yakın
ilgi var mı?
Tabii ki ben ve bu mesleği yapan arkadaşlarım bu durumdan normal olarak çok rahatsızız çünkü yeni ise başlayan genç arkadaşlarımızın yaptıkları hataları bire bir kokpitte görüp, sorunun düşündüğümüzden çok daha fazla olduğunu görebiliyoruz.
Ama görünmeyen daha büyük bir sorun da var . Havayollarındaki pilot açığını kapatmak için izlenen yollardan bahsedilmiş. Ve birinci yol olarak Hava Kuvvetleri'nden emekli pilotlar örnek verilmiş. Hatta kullanılan cümle şöyle: 'Hava Kuvvetleri'nden emekli pilotlar aldıkları ciddi eğitim ve tecrübenin ardından sivil havacılığın gereklerini de yerine getirdikten sonra mesleklerini başarıyla sürdürebiliyorlar.' Ama düşünürsek askeri pilotlukla air line transportation pilotluğu arasında bir ilgi var mıdır?

İki yılda pilotluk mu?
Hava Kuvvetleri'nde verilen ciddi eğitim herhangi bir havayolu konusunu kapsar mı? Bu sürede kazanılan tecrübe tabii ki önemlidir ama bir havayolu pilotu olmaya tek başına yeter mi?
İşe başlarken Hava Kuvvetleri'nden ayrılmış bir ağabeyimiz uçuş okullarından mezun olmuş herhangi bir vatandaştan binlerce kez üstündür. Bu konuda hemfikiriz. Ama işler benzer gibi görünse de, tamamen birbirinden farklı meslekler olduğudur ve askeri kökenli bir pilotun kesinlikle iki sene içinde kaptan olmaması gerektiğidir.
Ama askeri kökenli bir pilotun emekli olmadan askeri uçaklarla uçtuğu uçuş saatleri sivil havacılık tarafından aynı bir air line pilotunun tecrübesi gibi loglarına işlenerek onlara 2 sene içinde kaptan olabilme hakki tanınıyor.
Basit bir benzetme yapmak gerekirse senelerce şoförlük yapmış bir insan ralli otomobilleri kullanabilir mi? Ya da küçük bir yatı olan biri büyük bir gemiye kaptan olabilir mi?"
İsmi bizde saklı..

Ne diyeyim ki?
Bunlara yorum getirecek bilgi birikimim yok. Ama Hava Harp Okulu'nda genç pilotların nasıl yetiştiğini, daha sonra da pilot subayların 1 saatlik uçuş için bile saatlerce brifing alıp, uçuş ardından yine saatlere yayılan değerlendirme çalışmalarını bizzat gören biri olarak söyleyeceklerim var elbette.
Daha okulun kapısından girerken on binlerce genç yetenek ve beynin arasından seçilip yıllarca kılı kırk yararak eğitilmiş hava subaylarının çok daha esnek seçimlerle gelmiş pilot kardeşlerimize göre daha baştan çok çok ileride olduklarını tartışamayız bile. Yalan mı?..

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.