Dadaloğlum bir gün kavga kurulur
Öter tüfek davlumbazlar vurulur
Nice Koçyiğitler yere serilir.
Ölen ölür kalan sağlar bizimdir...
Oluk gibi kan değil
Dadaloğlu işte böyle destansı bir anlatımla yazmış bu dizeleri. Mübalağa cenk olunduğunda oluk gibi akan kanı, giden nice nice canı, sayısız kahramanı anlatmış ozan ağzıyla.
Mikroplu cellat
Lakin şimdilerde 'yere serilen' Koçyiğitler iki minik ay parçası, sabi sübyan 2 yavru kardeş. Koçyiğit kardeşler yani.
Onları tüfekler, oklar, kargılar, gürzler, topuzlar değil, lanet bir hastalık aldı götürdü ana kucağından.
Kuş gribi denen o mikroplu cellat, önce Mehmet Ali'yi cansız koydu. Ardından da ablası Fatma Koçyiğit'i mahvetti.
Ham meyveyi kopardılar
Ne ölen öldü deyip unutur, vazgeçeriz onlardan ne de kalan sağlar bizimdir diyebileceğimiz bir durum var ortada.
Daha kaç minik bedene kıran girer, kaçı ham meyveler gibi kopar dalından ne tabip biliyor cevabını ne tekmil tababet...