Sönmezoğlu soyadlı bir okurdan Ağca yorumlarımıza antitez mesajı geldi. Yayınlarsak bu köşenin 'forum' tavrına uygun düşer sanırım. Bakın ne diyor;
"Değerli basın mensupları...
Bugün gazetelerde Mehmet Ali Ağca ile ilgili okuduğum yorum yazıları beni derinden üzmüştür. Karşımızda yıllar önce işlediği cinayet ve yaşadığı suç olaylarının ardından hapse düşmüş bir insanın hukuksal açıdan uygun görülerek serbest bırakılışı; diğer yandan bu karara muhalefet olan basın kuruluşları.
Kendini de katletti
Evet Mehmet Ali Ağca bir suçludur.Tabi ki yaptıkları tasvip edilemeyecek cinstendir. Ama suçunu kanunlar önünde çekmiştir. Bu suçu 20 yaşında girdiği hapisten 50 yaşında çıkarak en acı şekilde ödemiştir. Belki önemli bir kalemi katlederek kahramanlık yaptığını sanmıştır. Ama asıl katlettiği kendi yaşamıdır. Güzelim gençlik yıllarını dört duvar arasında geçirmiş, yaşamını karanlık hücrelere hapsetmiştir.
Uzak yaşadı
Benim şahsi düşüncem şudur ki Ağca'ya şu an bir suç işlemesini söyleseniz yapamayacak kadar akıl sahibi olmuştur. Çünkü o şu an hapsin ne olduğunu bilecek kadar akıllanmıştır. Gençliğini nasıl harap ettiğini ve yaşamından birçok sevgiyi doya doya yaşayamadan hücrelerde tek başına kalmayı tattığı için.
Bin kez öldü
Yıllarca annesine, memleketine, kardeşlerine uzak yaşadı. Kısacası herkes Abdi İpekçiyi sadece öldürdüğünü sanırken asıl Abdi İpekçi'yle beraber kendini de mezara sokmuştur. Abdi İpekçi bir kez ölürken Ağca binlerce kez ölmüştür.
Şimdi Ağca'nın yaşamına bakalım. Nasıl bir hayat sürecek. Akıllanmış bir Ağca mı? Yoksa hala yirmi yaşında ki kafasıyla mı? Eğer akıllanmış bir Ağca varsa karşımızda ve bildiklerini devleti ile paylaşıyorsa tüm bu yazılanları hak etmiyor.
Kanun namına
Yok eğer hala yirmi yaşındaysa o zaman hepimizin bu konu hakkında söyleyecekleri vardır. Ama yargının vermiş olduğu bir kararın ardından suçunu çekip çıkmış biri için bu kadar yoğun baskı inanın basının gücüne yakışmıyor. Evet bir hata var ortada ama bu kanun yollarıyla halledilmiştir. Topluma kazandırmak yerine bu kişileri karşımıza alırsak bu tür kişilerin arkasındaki insanları bulamayız.
Kimi yok edelim?
Bizler Ağca'yı dışlarsak onu zamanında kullanan güçler tekrar kucağına alıp istedikleri gibi set kurarak yeni senaryoları film yapma yoluna gidebilirler.
Gelin bu insanları kötü ruhlu yönetmenlerden koruyalım. Gencecik insanları katleden hayatları hapiste ya da mezarda geçen gençlerimizi bu yola salan insanları yok edelim.
İşte o zaman basının gücü ortaya çıkacaktır. Konu sadece Mehmet Ali Ağca olmamalı. Olayı bütünüyle değerlendirelim. Bakın o zaman neler çıkacak ortaya.
Saygılarımı sunarım.".
Peki ya biz
Sayın okurumuzun son derece nahif duyguları var. Elbette Ağca 'akıllanmıştır'. Ancak bu akıllanış, bir kader kurbanının nedamet getirip aklını başına devşirmesi değildir. Oyma akıldan çok koyma akıldır onun başının içindekiler. 'Yakın çevresi' gerçekten de pek çok akıl öğretmiştir kendine. Benim esas kaygım; "bizlerin ne zaman akıllanacağı" üzerinedir ki, yaman ve yanıtı zor bir sorudur bu.