Papa İtalya'da yattığı cezaevinde Ağca'yla açık görüş yapmıştı. Bir ara yakınlaşıp pehlivanlar gibi kafa kol yapmışlardı. Fısıltıları duyulmuyordu. Omuzları ağızlarını kapattığından dudak okuma yöntemiyle de çözülemedi konuştukları.
Kilisede seks
İtalyan gazeteci-yazar Anna Maria Turi'nin Ağca'yı inceleyip yazdığı "Dünyayı Altüst Eden Adam" kitabından bazı bölümler Tempo'da yayınlanınca ortaya çıktı. Meğerse Ağca, sadece dünyayı alt üst etmemiş. Kendisi de kilise bahçesinde bir Bulgar dilberle 'altüst' olmuş.
Sanırım ettiğine nadim oldu çürük terörist. Hazır papazı, pardon Papa'yı bulmuşken günah çıkarmak istedi. Aşağıya Ağca'nın kitaba ve gazetelere yansıyan konuşmalarını aynen verip (bakınız dünkü gazeteler ve Tempo), Papa'nın 'muhtemelen' ettiği sözleri de araya koyarak, fısıldaşmanın tam metnini veriyorum.
Çok kötü oldu Papacım!..
- Çok üzgünüm sayın Papa.
- Niye evladım?
- Size ateş ettimdi ya.
- Vurup da öldüremedin buna mı üzgünsün?
- Hiç yapmamalıydım.
- Allah günahını affetsin kardeşim.
- Bi de şey var aziz Papa.
- Ney?..
- Sofya'da bir kilisede.
- Ne olmuş kiliseye?
- İkimizdik.
- İkiniz?
- Bulgar kızla ikimiz.
- !!!!!!!
- Venüs gibiydi Papacım.
- O derece?..
- Yaa!..
- Hadi anlat bakalım.
- Kız beni otelin karşısındaki küçük bir parka çekti.
- Uyy!.. (İtalyanca'sı)
- Bir banka oturduk.
- Vışşş!.. (İtalyanca'sı)
- İkimizin de sevişmek isteği açık ama ben utangacım.
- Eeee!.
- Beni tutkuyla öptü.
- Terbiyesiz!..
- Vakit gece yarısı.
- Karanlık?..
- Hem de kör karanlık.
Etraf çalılık
- Sonra?
- Etraf ıssız ama kimse olmasa da bu iş parkta yapılmaz.
- Bekçi mekçi görür.
- İyi bir yer aramaya başladık.
- Muhite de yabancısın.
- Akıl almaz bir yer bulduk.
- Nereyi?
- Kiliseyi.
- Neee?..
- Sofya Otel'in tam karşısındaki tarihi kilise. Heykelin orda.
- (başını yukarı kaldırıp) Oh tanrım, senin evinde!..
- Kilise etrafında ağaçlar. Duvarın kenarında da çalılık.
- Batar onlar adama!
- Katedralin duvarına yaslandık.
- Töbeee (İtalyanca'sı)?..
- Ve günahı işlemeye başladık.
- Vah vah vah vaaah.
- Yaa öyle olduydu işte.
- Ne yaptın be kardeşim?
- Sorma Papacım.
- Büyük günaha girmişin.
- Oldu bir kere.
- Bi kere mi?
- Yok... En az 10 kez kere.
- !!!!!!
- O da ayakta yani.
- Çok kötü çok çok kötü.
- Evet çok kötüydü öylesi.
- !!!!!
- Ama sonra yere uzandık.
- Bi de?
- İkimiz için de ateşli, mutluluk dolu bir geceydi.
- Başka?
- Detayları bırakalım.
- Evet mevzua girelim.
- Sabah 04.00'e doğru durmak zorunda kaldık.
- Yaptığının bedeli çok ağırdır kardeşim.
- 100 dolar verdim.
- !!!!!!
- Almadı. İki de tokat attı bana.
- Eline sağlık.
- Psikolojik olarak sarstı bu beni.
- Epey sarsıldığın belli.
- Günahlarımdan arınmak için ne yapayım?
- Mesih-Mehdi'yim diyorsun, kilise bahçesinde uçkur çözüyorsun.
- Maalesef.
- Sizin orda 'Cami duvarıyla' ilgili bir atasözü var diye hatırlıyorum.
- Biliyorum.
- O zaman bildiğin gibi yap kardeşim...