Trabzon' a iner inmez kiliseye hareket ediyorlar, biz de izliyoruz peşlerinden. Olay yerine yaklaştığımızda gördüğümüz dış güvenlik alan polis ekipleri.
Sonra hep birlikte cinayetin işlendiği kiliseye giriyoruz. Başpiskoposun yüzü allak bullak. Ağlamamak için güç tutuyor kendini.

Hıçkırarak ağladı
O sırada ölen din adamının yeğeni ve görgü tanığı genç kız yanına gelip yüzünü göğsüne bastırarak ağlamaya başlıyor . Fotoğrafı çekilmesin diye de hiç ayırmıyor yüzünü oradan. O genç kızın hıçkırarak içeri kaçmasından sonra papazın vurulduğu yerin en yakınına gidip diz çöküyor ve kısa bir dua okuyor başpiskopos. Kilise basın mensuplarıyla dolmaya başlıyor. Yerel medyadan meslektaşlar yanı sıra Yalçın Bayer, Faruk Bildirici gibi İstanbul'dan gelenler de var.

Dualar koruyamadı
Girişin hemen yanında ayaklı, cinayet kurbanı papaz Andrea Santoro'nun beyaz panoya kendi el yazısıyla yazdığı şu sözler var: Başlığı "Davut'un duası: Kimseden korkmam" olan o sözler şöyle:
"Hasımlarım, düşmanlarım olan kötüler beni yutmak için üzerime gelirken tökezleyip düşer.
Karşımda bir ordu konaklasa kılım kıpırdamaz.
Bana karşı savaş açılsa yine güvenimi yitirmem."