Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Okula dönüş vakti!

1980 yılında çekilmiş "Une Semaines de Vacances" adlı Tavernier filminin şu sahnesini hiç unutmam...
Bir okulun badanası eskimiş, feci derecede iç sıkıcı ve loş koridorlarında orta yaşlı bir adam ürkek adımlarla dolaşmaktadır.
Hiç karşılaşmak istemediği, ne konuşacağını bile bilemediği eski bir dostla buluşmuş gibidir.
Genç öğretmen onu boş bir sınıfa sokar.
Oğlunun problemlerini anlatmaya hazırlanan adam sınıfın duvarlarına yapıştırılmış ödev kağıtlarına, resimlere ve haritalara bakakalır.
Şaşkındır.
Avuçları ter içindedir. Boğazı düğümlenir, konuşmaya başlayamaz.
İşte o an öğretmen dayanamaz ve adama sorar: "Bu ilk geri dönüşünüz mü?"

***
Okul...
Hiç gidilebilir mi ondan? Hangi diploma, hangi terk, hangi mezuniyet bizi ondan koparabilmiştir?
Modern insanın bir tek "kürkçü dükkânı" vardır, o da okuldur!
Zihnimize kazınmıştır bir kere, rüyalarımızda bile tekrar tekrar okula döneriz.
Hele anne baba olunca!...
Bir öğrencinin yıllar sonra ebeveyn olarak "yeniden dirilişi" çoğu kez ilkinden daha heyecanlı ve hırslıdır!
Bu yıl da tatil bitti.
Dönüş vakti geldi.
Anne (aile) "sütü"nden "beslenme çantası" (okul) disiplinine dönüş vakti...
Hayattan devlete; hayat bilgisinden ideolojiye geçiş vakti...
(Nihayetinde orada öğreniyoruz; hiç birlik içinde olmasan da beraber olabilmeyi! Saygıyı hiç hak etmeyen büyükleri saymayı; ezdiğimiz küçüklerimizi sevdiğimizi söyleyerek yalan atmayı ve daha ne çok şeyi!)
***
"Okul yıllarını anlat" denince sürekli "okul kırma" serüvenlerini veya haylazlıklarını anlatanlara gıcık olurum. Uzun yıllar sonra bile okul başarılarını anlatmaya kalkışanlar kadar aldatıcı bir tablo çizerler.
Çünkü doğrusu başkadır!
Çocukların çoğu okuldan değil, okula kaçar!
Ailelerinin boğucu ortamının ve anne babanın can sıkıcı dertlerinin yarattığı sıkıntıyı çocuklar nerede atıyor, nerede kafalarını biraz rahatlatıyorlar sanıyorsunuz!
Hayır! Okul sadece devletin ideolojik aygıtı veya çeteci ağabeyler ile dayakçı öğretmenlerin "yuva"sı değil!
Bu kadar çok genç insan mezun olup hayat mücadelesine karıştığında...
Gece kafayı yastığa koyunca..
Neden okul yıllarını özlüyor, içinden "keşke öğrenci kalsaydım" diye geçiriyor sanıyorsunuz?
Okul...
Ah şu zor dünyada bizim çocuk kalbimizi avutup, zihnimizi oyalayan okul!
Bu yanın var ya... İşte bu yanını alnından öpüyorum!

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA