Yüzümü tanı, adımı biliyorsun diyebilirim. Adım güzeldi. Adım bir mısrada geçebilirdi sizce. Geçmişti belki anlamadım, haber etmedi kimse. Geri geri çekilip gidebilirim buradan, defteri topla, çantanı kap. El kaldırabilirim ya da. Evet, benim. Ah merhaba hoş geldik, hoş bulduk. Çok naziksin, çok naziksiniz, gerçekten. BETÜL NURATA (İtibar dergisi Şubat sayısındaki hikâyesinden)