Biz Libya'da ne yapmak istiyormuşuz?
Enerji politikalarımızın altında ne varmış?
Bunları soran akademisyenlere "büyük resim"den söz ediliyormuş, onlar da anlayamıyormuş...
Acaba işsizlik sorununa bu yollarla çare mi arıyormuşuz?..
"Keşke çıkıp biri bu büyük resim nedir, anlatsa"ymış...
Böyle makul bir dille söyler gibi yapıp alttan alta dalga geçmeye çalışıyorlar.
***
Tamam!***
Mesela CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın geçen yıldan bugüne kadar çizdiği küçük küçük Libya resimlerine bak...
"İçine benzin doldurulmuş itfaiye tankıyla Libya'ya gidiyoruz" demişti Altay.
"Hafter seküler, onu desteklemeliyiz" demişti.
Yine bir CHP milletvekili "Doğu Akdeniz'de sondaj bizim işimiz değil, oradan gemileri çekmeliyiz" demişti.
Bu küçülmelere, bu alçalmalara da bakıp büyük resmin ne olduğunu çıkartamıyorsan, ben ne diyebilirim...
Hepsini bıraktım...
Tarihi yüz küsur yıl geriye al...
Mustafa Kemal'in ve diğer Osmanlı subaylarının Bingazi ve Trablusgarp'taki fotoğraflarına bak.
Hala mı göremiyorsun, büyük resmi?
O zaman körsün!
Ya da başka milletlerin gözlüğünü takmışsın!
***
Sinemalara gidilecek mi?
İlginçtir, kimle konuşsam...
Artık sinema salonunda film izlemeye gitmeyeceğini söylüyor.
Yalnız dikkatinizi çekerim...
Virüs bulaşma tedirginliğinden kaynaklanmıyor bu düşünce Yine pandemi etkisi ama...
Bir tür duygusal/davranışsal yaklaşım değişimi.
Dört ay boyunca sinemaya benzer ne varsa, evin içine taşındı.
Odaklanma problemine önem vermeden film izlemeye alışıldı.
Film izleme arzusu evcilleşti, "dışarıda bir sosyal etkinlik" özelliğini kaybetti.
Şimdi sinema salonları yavaş yavaş açılıyor.
Bilen bilir yaz sıcağında serin salonlarda iyi film izlemenin başka bir keyfi vardır ama benim de içimden gitmek hiç gelmiyor.
Merak ediyorum...
Acaba eski seyirci sinema salonlarına dönecek mi, yoksa sinemanın tarihinde koca bir dönem böylelikle kapanacak mı?