Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HAŞMET BABAOĞLU

Cumartesi Notları: Durduk yere icat!

Bugün bir daha vurgulamak istiyorum...
15 Temmuz sadece bir darbe girişimi değil, birkaç ay içinde tamamlanacak işgal ve bölme girişimiydi...
Ve bu girişimin "askerleri" FETÖ'ydü ama beyni ABD ile Almanya'ydı.
Şu da aklımızda tutulmalı...
ABD ve Almanya'nın o günkü pozisyonlarını terk ettiklerine dair hâlâ açık ifadeleri yok.

***

19 Temmuz 2016'da bu köşede şöyle yazmışım, hâlâ önemli buluyorum: "Hiçbir şey diri kalmamızı engellememeli! Fakat kapatmakta geciktiğimiz ve hafife aldığımız bazı defterleri artık kapatmamız gerekiyor. Defterler dedim değil mi? Siz onu bazı dostlar, bazı akrabalar, sosyal medyadaki bazı bağlantılar olarak anlayın..."

***

Bazen rasyonel görünmeyen ama doğruluğundan emin olduğumuz ölçütler vardır.
Gayet de iyi işlerler.
Mesela bana sorarsanız...
Kanada Başbakanı Trudeau neyi hararetle desteklerse, orada bir bityeniği olduğunu düşünüp karşı çıkmaktan hiç çekinmemelisiniz!..
Trudeau dün tweet attı ve mRNA aşılarının 0-6 yaş grubu çocuklar için uygulanmasına izin verildiğini açıkladı.

***

Benim çocukluğumda zihinlerimize "İcat et de, ne edersen et" fikri zerk edilirdi. İcat demek, bilim demek gibi bir şeydi. O yüzden naylon torbadan akciğer icat ettiğini düşünüp başıboş köpeklere nakleden mahalle arkadaşımız bile olmuştu.
Neden o günleri hatırladım? Çünkü günümüzün Çinlilerinde de aynı havayı görüyorum; şimdi de ateşin yanında bile asla erimeyen dondurma icat etmişler.
Bak şimdi! Dondurma sadece tattan ve aromadan ibaret bir şey midir?..
Kolayca erimeseydi, biz ona olan iştahımızı bu kadar güçlü tutar mıydık?
Biliyorum, son zamanların nesilleri zaten kaşıkla bile yerinden kaldırılamayan, katı ve erimesi uzun süren dondurmalara alıştırıldılar.
Ama ateş bu yahu! Öyle dondurma mı olurmuş!

***

Yılın ilk altı ayında, geçen yılın aynı dönemine göre edebiyat/sanat kitaplarının baskısı yaklaşık 2 milyon adet azalmış. Kâğıt ve baskı maliyetlerinin artışından ilk etkilenen edebiyat oluyor.
Tabii çok satan yazarlara falan bir şey olmaz. Olan incelikli kıyı köşe edebi metinlere oluyor; gün ışığına çıkmaları iyice zorlaşacak şu sıra.
Yazık! Neden mi?
Çünkü bazen iyi bir roman, cilt cilt inceleme/araştırma kitabının anlatmakta zorlandığı şeyi şıp diye anlatıverir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA