Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Karar almak kolaydır ama sonuçları kestirmek zordur

Hep "Türkiye bir mozaiktir" diyerek farklılıklarımızın zenginliği ile övünmedik mi? Hatta bu farklılıkların kaynaşmışlığını vurgulamak için mozaik yerine "Ebruli" de demedik mi?
Gezi Parkı direnişi ertesindeki gelişmeler, zamanın ve değişimin hızlı akışında farkına pek varmadığımız yeni zenginliklerimizi de açığa çıkardı.
Etnik, dinsel, mezhepsel, coğrafi farklılıklarımızdan oluşan zenginliklerimizin yanında, siyasete, topluma, demokrasiye, özgürlüklere yerleşik çoğunluktan farklı yaklaşan yeni kuşakların varlığını da bir kez daha öğrenmedik mi?
Alıştığımız öğretide "Özgürlük" ile "Sorumluluk" birbirlerine yapışık olmaları gereken kavramlardır. Bu öğreti insanlar yaşlandıkça zihinlerde kemikleşir.
Kimse kendi gençliğinde neler yaptığını pek düşünmez. Bunun yerine "Babamdan şunları öğrenmiştim" denilerek, eski yaşlıların davranışlarından örnekler verilir.

Hep böyle değil mi?

Gençliğin temel dürtüsünün "Sorumluluk" değil "Özgürlük" olduğu pek düşünülmez.
İnsanlık tarihinde bu hep böyle olmamış mıdır?
Milattan önce 3'üncü yüzyılda antik Yunan filozoflarından birinin yazdığı kitapta "Şimdiki gençler çok saygısız ve sorumsuz, bizim sözümüzü hiç dinlemiyorlar" diye yakınıldığını okumuştum yıllar önce.
Özetle şu anda siyaset ve düşünce dünyamızda "Tahammül"e, "Hoşgörü"ye, "Anlayış"a fazlasıyla ihtiyacımız var. "Öfke" ve "Şiddet" ile hiçbir soruna çözüm üretilemez.
Ama bu kavramları sadece Gezi Parkı'ndaki ağaçlar için eylem koyan veya sokaklara dökülen gençlere dönük olarak devrede tutmak yetmiyor.
Aynı şekilde AK Parti iktidarını tutan, Başbakan Erdoğan'ın ülkeye yaptığı hizmetleri görmezden gelmeyen, "Bunca hizmeti görmezden gelmek nankörlüktür" diye düşünen kesimlerin konumları da, özgür düşünce kapsamındadır.

Siyaset nankördür

Ve hiç unutmayalım.
Türkiye'yi yeniden yapılandıran ve Türkiye'yi bir ihracat ve turizm ülkesine dönüştüren Turgut Özal'ın kıymeti de ancak ölümünden sonra anlaşılmadı mı?
Gerçi tüm dünyada siyaset böyle nankör bir meslek... Kimse ülkeye yaptığı hizmetlerden ötürü tüm toplumdan teşekkür beklememeli. İngiltere'yi modern çağın rekabet ortamına taşıyan reformların mimarı Thatcher'in geçen ayki cenazesi bile, ne tatsız tartışmaların ve gösterilerin hedefi olmadı mı?
Yine de kubbede bir hoş seda bırakmak önemlidir.
Bu arada siyasi davranışlarını belirlemek noktasında olan gençlerin düşünmeleri gereken durumların var olduğunu da hatırlatmalıyız.

Kullanılmak tehlikesi

Karar almak kolaydır... Herkes karar alırken özgürdür. Ama bu kararların sonuçları, insanların özgürlüklerini ve hatta can güvenliklerini de tehlikeye atabilir. İnsanlar kararlarını kendileri belirler ama o insanların geleceğini de bu kararların kestirilemeyen sonuçları belirler.
Bu kararların sahipleri "Kullanılmak" sürecine sürüklenmemek için özen göstermelidirler. Doğal çevreyi korumak isterken toplumsal çevreyi kargaşaya sürükleyen figüranlar olmak tehlikesi gözden kaçırılmamalıdır.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA