Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Bazı tarihleri hatırlamazsak ne değişir ki?

Beynimizin gri hücreleri çeşitli durumlara ilişkin rakamlarla ve belirli olayları simgeleyen tarihlere ilişkin rakamlarla dolu.
Evimin, işimin, cebimin ve yakınlarımın telefon numaraları var mesela... Arabamın plakası ve evimin kapı numarası da var. Kaç numara ayakkabı giyiyorum, gömleğimin yaka ölçüsü kaç, v.b. Takvimlerdeki belirli günleri işaret eden sayılar da var belleğimde. Örneğin doğum günleri... Eşimin, çocuklarımın, kardeşlerimin, yakınlarımın, arkadaşlarımın doğum günlerini de hatırlamalıyım.

Bazı tarihler

İstanbul'un fethedildiği ve matbaanın icat edildiği 1453 unutulabilir mi? Amerika da 1492'de keşfedilmişti. Fransız İhtilali 1789, ilk anayasamız 1876, iki dünya savaşının başlangıçları 1914 ve 1939... Peki ya Tanzimat Fermanı (1839), Medeni Kanun'un kabul edilmesi (1926), Demokrat Parti'nin kuruluşu (1946) gibi tarihleri unutursak ayıp olmaz mı? İlk gerçek genel seçimin yapıldığı yıl ve gün mü (14 Mayıs 1950) yoksa ilk askeri darbemiz mi (27 Mayıs 1960) daha fazla hatırlanması gereken tarihler?

Bir kronoloji

Yıldıray Oğur Türkiye'deki köşesinde "Şimdi söz sırası kronolojide" başlığı altında çok uzun bir tarihler listesi yayınlamıştı... Bu listedeki tarihlerde neler olduğunu hatırladığınızda "Açılım Süreci"nin nasıl ve kimler tarafından kapatıldığını görebiliyorsunuz.
Bazı tarihleri hatırlayalım mı?
16 Aralık 2012: MİT Müsteşarı Hakan Fidan İmralı adasına giderek Öcalan'la görüştü./ 29 Aralık 2012: Başbakan Erdoğan TRT canlı yayınında İmralı'yla görüştüklerini açıkladı./ 3 Ocak 2013: Ayla Akat, Altan Tan ve Ahmet Türk'ten oluşan ilk BDP heyeti İmralı'ya gitti...

Silahlar sussun mu?

Ve sonra şu tarihler de giriyor listeye...
21 Mart 2013: Öcalan'ın mektubu Diyarbakır Newroz'unda okundu: "Artık silahlar sussun fikirler konuşsun noktasına geldik. Yine diyorum ki artık silahlı unsurlarımızın sınır ötesine çekilmesi aşamasına gelinmiştir..."
11 Ocak 2014: İmralı heyetiyle görüşen Öcalan 17/25 Aralık girişimine darbe dedi: "Ülkeyi bir darbe ateşiyle yeniden yangın yerine çevirmek isteyenler bizim bu ateşe benzin taşımayacağımızı bilmelidir. Her darbe teşebbüsü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da karşısında bizi bulacaktır."
Daha sonra neler olmuş?

Hedef Erdoğan

10 Ağustos 2014- Cumhurbaşkanlığı seçimini Erdoğan yüzde 52'yle birinci turda kazandı./ 3 Eylül 2014- MİT Müsteşarı Fidan, İmralı Adası'na giderek Öcalan'la çözüm süreci yol haritasında mutabakata vardı. / 6-7-8 Ekim 2014- KCK ve HDP'nin halkı Kobani için alan tutmaya, direnmeye çağırmasıyla sokağa çıkanlar "IŞİD'çi" diye Hüda-Par ve AK Partililerin parti, dernek ve dükkânlarına saldırdı. Saldırılarda ve ardından yaşanan çatışmalarda 52 kişi hayatını kaybetti.
Bu gelişmeler arasında 7 Haziran genel seçimlerine gidiliyor.
17 Mart 2015: Seçime parti olarak girme kararı veren HDP lideri Demirtaş partisinin Meclis grup toplantısında kürsüye çıkıp üç cümlelik bir konuşma yaptı: "Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız."

Miskince yaklaşımlar

Bütün bu tarihleri hatırladıktan sonra bir miskin fıkrası aklıma geldi...
İki miskin karşılıklı oturmuşlar, saatlerdir birbirlerine bakıyorlarmış. Derken miskinlerden biri sol elinin ayasına dayadığı şakağını kaldırmış, başını soldan sağa ağır ağır hareket ettirip, sağ elinin ayasına dayamış şakağını. Karşısındaki miskin arkadaşının bu hareketini izledikten sonra uzun uzun düşünmüş. Bir saat sonra ağzını oynatmış, "İnsan kuş misali. Bak demin başın neredeydi, şimdi nerede" demiş.
Acaba bizim sosyo-politik yaşamımız da böyle bir hareketliliği mi yansıtıyor?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA