Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BAŞYAZI MEHMET BARLAS

Biz bize benzeriz ve her şeye kızarız

Kabul edin ki biz bize benzeriz... Mesela bir önceki iktidarla inanılmaz derecede yüzgöz olmamızı ve kamu pastasından pay almamızı eleştirenleri "Bunlar şeriatçı" diye damgaladığımızı unutup, şimdiki iktidar bize mesafeli davranıyorsa kendi dışımızdakilere "Bunlar yalaka" diyerek kızmaz mıyız? Ya da ona buna bulaşan yazılar yazdığımız için bize de bulaşıldığında, "Bunlar tetikçi" diyerek kızgınlığımızı seslendirmez miyiz?

Ne olursa olsun kızarız

Diyelim ki iktidardaki partinin hükümeti kronikleşmiş bir kriz konusunu çözümlemek için "Açılım" yapmaya karar vermiştir. Bu gibi durumlarda açılım başarıya ulaşsa da, ulaşmasa da kızarız. Açılım başarılı bir yolda ilerliyorsa "Bölünüyoruz" diye feryat ederiz. O güne kadar "Açılım"ı isteyenlerin ve destekleyenlerin şu ya da bu nedenle iktidarla araları açıldı ise de, "Öcalan Kürtleri iktidara satıyor" diyerek açılımı sabote etmeye çalışmazlar mı bunlar?

Her şeye kızarız
"Şimdiye kadar bunca siyasetçinin çözüm üretmek yerine sadece izleyip yarına ertelediği bir sorunu çözmek size mi kalmış" diye mırıldanarak mevcut iktidara kızarız... Eğer bu açılım çeşitli nedenlerle başarıya ulaşamadan buharlaşmışsa, bu defa "Madem bu sorunu çözüme kavuşturacak bir planınız yoktu, o zaman neden burnunuzu soktunuz buna" diyerek kızarız mevcut iktidara.
Avrupa Birliği ile uyum çabalarına "Sevr canlandırılıyor", Amerika ile ittifaka "Uydu olduk", Doğulu komşularımızla yakınlaşmaya "Batı'dan kopuyoruz" tepkilerini seslendirerek kızarız.

Kendimize bakmayız

Bizim dışımızdaki figürleri gazetelere haber yaptıkları zaman "Bu magazinciler zaten böyledir" diyerek kızarız... Aynı basın bizim uygunsuz durumlarımızı yakalayıp bizi de haber yaparsa, bu defa daha çok kızarız magazincilere.
Sabahtan akşama kadar falcılara fal baktırırız. Burcumuza göre hayatımızı düzenlemeye çalışırız. Her türlü batıl inanç ritüelleri yaşamımıza yön verir... Sonra da inancı gereği ibadet edenlere kızar ve "Laiklik elden gidiyor" diye söyleniriz. Askerlik görevine başladığımız gün "Gel tezkere gel" türküleri söylerken, kısa dönem askerlik veya paralı askerlik isteyenlere "Biz asker milletiz" sloganları atarak kızarız.

Şiir dünyasına kaçabilmek
İhracat artarsa "İç piyasaya mal kalmadı", ithalat artarsa da "Dövizimiz çarçur ediliyor" içerikli tepkiler kızgınlığımızın çeşitlemelerini oluşturur. Terör eylemleri yapanlara, askeri, polisi pusuya düşürüp katledenlere değil, "Devlet"e ve "Hükümet"e kızmak da, siyasetimizin alışkanlıkları arasında değil midir? Bunun gibi hiç seçim kazanamayanların kendi hatalarını irdelemek yerine kazananlara kızmaları da, siyasi geleneklerimiz arasında değil midir?
Arada bir Orhan Veli'nin "Rahat"ını hatırlayıp, o şiirin dünyasına kaçmayı düşünsek fena olmaz mı dersiniz?
"Şu kavga bir bitse dersin/ Acıkmasam dersin/ Yorulmasam dersin/ Çişim gelmese dersin/ Uykum gelmese dersin/ Ölsem desene"

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA