Türkiye'nin en iyi haber sitesi

GÜRCAN BİLGİÇ

'Deniz'i çıkar Serkan'ı al'

Fenerbahçe, Aziz Yıldırım'ın 10 yıllık başkanlık süresinde dört şampiyonluk yaşadı. 1998 Şubat'ında göreve gelen Yıldırım, geçen sezon 5.5'uncu Galatasaray şampiyonluğuna şahit oldu; Beşiktaş'ın 100. yılda kaldırdığı kupayı da gördü.
Yıldırım seçildiği günden bu yana büyümenin tesisleşmeden geçtiğini savunurken, gelirlerin artmasının stadın büyümesinden geçtiğini hemen her kongrede vurguladı. Bu hırsını hep korudu ve şampiyonsuzlukla geçen her geçiş senesinde, Şükrü Saracoğlu Stadı'nın bir bölümünü hizmete açtı.

TERCİHLER DEĞİŞTİ!
Kulübü mali olarak büyütüp, gelirlerin artmasını sağlayan hamlelerine ve çok doğru kararlarına rağmen, futbolda istenen başarının gecikmesi ve istikrarsızlığını korumasının nedenleri nelerdi?
Yıldırım'ın 10 yıllık görev süresinde bir çok teknik adam geldigitti. Futboldaki topallığın temel nedeni de burada yatıyor. Yıldırım'ın ilk hocası Joachim Löw, Stutgart ile UEFA Kupası'nda finali kaybedip gelmişti göreve. Yıldırım o zamanlar genç hocayı tarif ederken, "Öyle bir teknik adam getireceğim ki, Avrupa'nın parlayan yıldızı olacak" diyordu. Teknik adam seçimindeki ilk tercihi 'hırs' iken, son hocası Aragones ile anlaşma sebebini "Tam kafama göre" ifadesiyle açıklayabildi. Fenerbahçe yönetiminin ekol fikri oluşmadı, kafalarında takım şekli yoktu, bu yüzden teknik adam seçimlerini 'o anda alınabileceklerin en iyisi' kıstasıyla yaptılar.

DAUM'A GENÇLERİ VERDİ
Bunun bir istinası oldu. 2003/04 sezonu başlarken, hemen hemen tüm ümit milli oyuncular alındı. Daum'dan 'bu gençlerden bir takım oluşturması' istendi. Alman hoca, Pierre van Hooijdonk gibi bir yıldızla kadrosunu süsledi. Daha en başında 'kayıp' olarak görülen sezonun, Beşiktaş'ın 11 puan gerisinden gelinip, şampiyonlukla sonuçlandığını izledik. Çünkü plan ve tahammül vardı. Daum, istediği gibi çalışıyordu ve küçük bütçelerle önemli oyuncular (önce Nobre ve Luciano... Sonrasında Alex, Appiah ve Anelka) transfer edildi.
İki yıl üst üste şampiyonluk geldi; üçüncü sene ise son haftada, bir puan öndeyken, zirve Galatasaray'a kaptırıldı. Daum görevi bıraktı, ayrılacağını açıkladı.

SOYUNMA ODASI SEVDASI
Daum ve Yıldırım'ın başarıyla dolu iki senesine rağmen, finalin hüsran ile bitmesini Alman hoca, şu sözlerle açıkladı: "Futbolcular takımı benim yaptığıma inanmamaya başlamışlardı. Başkanın müdahaleleri, soyunma odasındaki tavırları, tüm takımda bu fikri oluşturdu. Devam etsem, hiçbir şey yapamayacaktım."
İki sene Daum'un yanına uğramayan Yıldırım'ın işin içine girmesiyle birlikte kaosu yaşadı takım. Örneğin o sezonun bitmesine bir hafta kala seyircisiz oynanan Erciyes maçında, Yıldırım'ın tribünden, "Deniz'i çıkar Serkan'ı al" dediğini herkes duydu. İkinci yarıda Deniz'i çıkarıp Serkan'ı sahaya süren Daum sonradan, "Bu değişikliği zaten yapacaktım" dedi. İpleri de bu müdahale; daha doğrusu müdahalenin kamuoyuna yansıması kopardı.
Aslında bu genel sorundur. "Başkan takıma karışır mı?"
Ali Şen ile başlayan ekol, bu müdahaleleri savunur. Aziz Yıldırım da "Ben bu kulübün başkanıyım. Elbette soyunma odasına inerim" ifadesiyle hiç gizlemedi. Zaten Zico ile yolların ayrılması da, soyunma odasındaki tatsız bir buluşmadan sonra gerçekleşecekti.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.