Zico da aynı hatayı yapmıştı, Aragones de devam etti. Zico'da sonuçlar sıkıntıya girmişti, Aragones'te ise "kötüyü övmek" durumunda kaldılar. Alex gelene kadar Daum, takımına klasik 4-4-2 oynattı. Önce Serhat ile Aziz Piyer, sonra Nobre katıldı. Ne zaman ki Alex alındı, Alman hoca sistemi sürdüremedi. Aziz Piyer'i veya Anelka'yı bile yedek tutmayı göze aldı, tek forvete döndü. Aragones'in zaten sistemi tek santrforlu. Ama Daum fedakarlığı forvetten yaparken, İspanyol hoca ön liberolardan birinin üstünü çizdi. Ve felaketler başladı. Deplasmanlarda üst üste yenilgiler geldi. Şampiyonlar Ligi'nde sarsıcı sonuçlar alındı. Ligde 11 kişi devam eden rakibe karşı alınan ilk galibiyet, sonuncu Kocaelispor'a karşı oldu. Son dakika golüyle.
Arsenal maçına titreyerek gidenler çift ön libero ile ilk dirençli takımı gördüler. Tıpkı Zico dönemindeki Newcastle maçı gibi. Brezilyalı bu düzeni kendisinin bulduğunu iddia ediyordu, Aragones ise sisteminin oturmaya başladığını söylüyor. Alex olmadığında Fenerbahçe'nin çift santrfor ve klasik dörtlü orta saha dizilişi ile oynayabileceğini niye hesaba katamıyor Aragones? Alex olmadığında, defansif zaafın da yok. Ama korku dağları, alınmaması gereken yenilgiler vardı. Cesaret edemedi, sonucu düşündü, kimilerine göre başarılı oldu.
MİRASA KONDU
Düşünün; geçen sezon küme düşmekten son anda kurtulan Ankaraspor'a karşı Kadıköy'de defans yaptı Fenerbahçe. Ama kazandığı için övülüyor. İspanyol hoca, 1.5 yıl sonra sorunların çözüleceğini açıklıyor. Sistemini ve anlayışını ancak oturturmuş. Fakat Fenerbahçe'nin zaten dört senedir oynadığı düzenle devam ettiğini, oyuncuların en iyi bildikleri ve başardıkları oyunu oynadıklarını atlıyor. "Yersen" yapıyor. Duran toplardan gelen goller için, "Çalıştık" diyor. Her "iyiye" sahip çıkıyor. İspanyol meslektaşlarımıza röportaj veren yardımcısı ise işler kötü giderken "Oyuncular dediklerimizi yapmıyor" diye şikayet ediyordu. Aragones'in de, Zico gibi 20 maç geçtikten sonra "Buldum" deyip, oturmasının iki sezon süreceğini iddia ettiği sistem, aslında Alex'in sistemidir. Takımda daha yaratıcı ve etkili oyuncu olmadığından vazgeçilmezdir. Bu mirasın üstüne 70 yaşında konan bir teknik adamdan beklentim, hiç olmazsa Fenerbahçe'yi bir bütün halinde oynayan, alanı 40 metrelere indirmeyi başarabilecek bir takım yapması. Tamam önünü göremeyebilir ama bunu yapmayı biliyordur herhalde.