Türkiye'nin en iyi haber sitesi
GÜRCAN BİLGİÇ

Kazanma karakteri

Sezonun istimi üstünde tüten tek takımı olarak, bunun sebeplerini açıklayacak hırsla sahadaydı Galatasaray. Agresifliği üstünde tutan oyuncular ve agresiflik ile rakip yarı sahada olmaya kararlı koşuyorlardı. Emre'nin füzesiyle birlikte istedikleri gole de çok erken kavuştular. İbreleri nasıl lehine çevireceğini bilen formülle, hepimiz kalan dakikaların kontrollü Galatasaray'ının maçı nasıl senaryolayacağını merak ediyorduk. Ama...
Çift forvetin arkasında Emre-Engin- Kazım üçlüsünün takım direncini aşağılara çekmeye başlamasıyla, 20'den itibaren ipler el değiştirdi. Büyükşehir kısa paslar ve yardımlaşma ile orta sahayı çok çabuk geçiyor ve Galatasaray defansıyla sürekli yüz yüze oynuyordu.

HER ZAMAN BİR KİŞİ FAZLA!
Webo'nun kırmızısı bu denge değişiminde "Kör'ün istediği göz" oldu. Hakem Halis Özkahya kararında haklıydı. Webo'nun topa gelişi, rakibini çok kötü sakatlayabilecek hiddeti de barındırıyordu. Buna tek itiraz, aynı şiddetin büyük takım oyuncularından gelmesi halinde, aynı kararların verilmemesi olabilir. Haklıdırlar da...
Galatasaraylı oyuncuların, soyunma odasından gelip, öne geçene kadar kurduğu baskıya dayanmak kolay değildi. Sağlı-sollu ortalar, ceza alanı içinde karamboller ve sürekli olarak rakibi hataya zorlayan hamlelerle rakibin direnci düştü. Emre Çolak'ın, sahadaki bir sürü hesap içinde, "hesaplanamayan" olmayı başarmasıyla birlikte İstanbul Belediye için çaresiz dakikalar başladı.
Takım olarak kazanma isteğini üst düzeyde tutması bu sene Galatasaray'ın en büyük kazancı. Fatih Hoca çok seçeneği olmayan bir teknik adam. Bundan sonra en büyük sorunu performanslarla olacak ama yarattığı takım "kazanma karakteriyle" zaten hep rakipten bir kişi fazla oynuyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA