Fenerbahçe Kulübü Aragones'i büyük umutlarla getirmişti. Dünyanın parasını vermişler, Avrupa'da önemli çıkış yakalayan Fenerbahçe'nin dev adımlarını Aragones'le daha da hızlandırmayı düşünmüşlerdi. Ama sonuç tam bir fiyasko.
Geçmiş haftalarda çok şahit olduk: Takımı gol atarken ayakkabısına bakan.. Takımı çok önemli bir ataktayken yanındaki yedek oyuncusuna taktik veren.. Bunları alışkanlık haline getiren Aragones gün ve gün komik duruma düşüyordu.
Bursa maçı hem Aragones hem de Aziz Yıldırım için kırılma noktası oldu. F.Bahçe maçı kaybetmiş, bitiş düdüğüyle birlikte başkan Aziz Yıldırım Bursalı idarecilere dönerek "Size değil, Aragones'e yenildik" diyebiliyordu. Aziz Yıldırım haklıysa Aragones bir hiçti. Eğer Yıldırım'ınki bir işgüzarlıksa, başkan milyonlarca euro verdiği "Avrupa Şampiyonu" etiketli hocasını aslanların önüne yem atıyordu.
Ve tarihi basın toplantısı.. Bir bölümünde Aragones sorulan soruları yanıt vermek için ayağa kalkıyor ve bu sırada sürekli kasıklarını kaşıyordu. Diğer bir değişle, belki de bir basın toplantısında cinsel organını kaşıyan ve bunu herkese göstere göstere yapan ilk teknik adam olarak tarihe geçti.
Aragones eğer bunları bilmeden ve fark etmeden yapmışsa bunuyor demektir. Yok eğer "Ben böyleyim" gibi bir tutum içerisindeyse Fenerbahçe'yi sabote ediyor ve bir an önce ülkesine dönmek istiyor demektir.
Aragones transferinden F.Bahçe yönetimi büyük ders çıkartmalı. Hocalığı, adamlığı ve centilmenliğiyle Türkiye'de derin iz bırakmış, üstelik takıma yaşattığı başarılarla tarihine geçmiş Zico'yu kovup kasıklarını kaşıyan bir ihtiyarı büyük umutlarla F.Bahçe'nin başına getirmek yöneticilikse söylenecek fazla bir şey yok demektir.