Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HOP KÜLTÜR SAMİ TOSUN

Hırsızlık, yağma ve Türkler

Efendim Muammer Kaddafi'nin sarayını yağmalayan arkadaşlar arasında bulunan Fenerbahçe formalı şahısta takıldım kaldım ben. Hani bu ihtilal işleri denince hep akla Latin Amerikalı bir romantizm gelir ya, kepler, haki renkli devrimci kıyafetleri falan, bu Arap milleti konuyu birden fanileştiriverdi işte. Kurbağalıdere'de maça giden genç havasında saray mı yağmalanır kardeşim?! Öte yandan, malum Fenerbahçe de zor günler geçiriyor, Ahmet Çakar konuyu buradan da zorlamayı akıl ederse, UEFA falan bir şey derse...
Bakınız, muasır medeniyet dediğiniz vakit, bu yağma işleri de kibarca yapılıyor. Hollanda'daki bir otoyolda banka zırhlı aracından paraların yola saçıldığı görüntüleri izledik. Hollandalı arkadaşlar medeni medeni araçlarından inip yerden armut toplar gibi para topladı, hiç öyle hırgür falan olmadı, yeterli para topladığını düşünen sürücüler basıp gitti. Farz ediniz ki E5 Karayolu'nda aynı şey yaşanmış olsun.
Mazallah iç savaş falan çıkardı.
Bizde zaten her şey çok acayip oluyor kıymetli okur. Geçen hafta bir kısım kafadar, önce İstanbul Kartal Limanı'ndan kaçırıp Bandırma'ya getirdikleri, koca kuru yük gemisini parçalamaya çalışırken yakalandı. Arkadaşlar yanlarında bir TIR, iki kamyonet ve çok sayıda söküm malzemesi de getirmiş!
Efendim, bir diğer acayip hadise de Bakırköy'de yaşandı. İki hırsız arkadaş, hırsızlık maksadıyla boş daireye girdi. Kafalar güzel olduğundan dairenin boş olduğunu anlayamamışlar. E tabii çalacak şey bulamayınca, "Bari tuvalete hatıra bırakalım," demişler, fazla gürültü yapınca da yakalanmışlar.
Yetkililerden istirhamım, bu arkadaşların tutuksuz yargılanmasıdır.
Zira cezaevine atıldıkları takdirde orada madara olacak, hırsızlık mesleğinin ileri gelenleri tarafından kafaya alınarak, ileride daha düşüncesizce suçlara sürüklenecekleri ruh haline itileceklerdir.

ÜÇ MİLLETİN ORTAK REFLEKSİ
Bu arada Miami'den Brezilya'ya gidecekken, pantolonuna gizlediği yedi yılan ve üç kaplumbağayla havaalanında yakalanan arkadaşı takdir ettim. Geçenlerde bizim memlekette de birileri böcek falan kaçırmaya kalkmıştı, anlaşılan bu işlerin de piyasası oluşmuş ama o yılanları nasıl soktun o pantolona be arkadaş! İnsanın aklına dünya kadar yanlış anlama ya da kaza kombinasyonu geliyor o yılanlarla ilgili, ki her biri bir skandal derinliğinde. Tabii konu yağma falan olunca, geçenlerde Londra'da yaşanan olaylar geliyor aklımıza.
Malumunuz, Britanya'nın çeşitli kentlerine yayılan yağmalar esnasında, orada yaşayan Türkler ellerinde döner bıçaklarıyla yağmacıları kovalamıştı.
Sonradan öğrendik ki, dönerle haşır neşir olan iki millet daha, Kürtler ve Yunanlar da, yine ellerinde döner bıçakları olduğu halde ortama akmış. Bu üç milletin ortak refleks verdiği tek konu olarak tarihe kayıt düşmemiz gerektiği kanaatindeyim...
Malumunuz New York'ta, kasırga nedeniyle ortalık ayağa kalktı.
Amerikalılar, Irene Kasırgası münasebetiyle sekiz eyalette olağanüstü durum ilan edip, New York'u tahliye etti. Lakin bölgede yaşayan Türkler evlerini terk etmek istemedi. İçlerinde, kasırgayı döner bıçağıyla kovalamaya düşünmüş olanlar olduğuna dair ciddi tahminlerim var.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA