Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YAVUZ DONAT

Bilim olmadan asla

Avrupa Türkleri Birliği Başkanı Dr. Yaşar Bilgin "ne olur yazın, ilgilileri uyarın" diye feryat etti: "Burada (Almanya) Türkler'le ilgili önemli olaylar cereyan ediyor... Bu gelişmeler, ileride daha endişe verici olaylar doğacağının işaretçisi."
Sadece Almanya'da mı? Tüm Avrupa'da "önemli olaylar" cereyan ediyor. Türk düşmanlığı tırmanıyor.
Dr. Yaşar Bilgin isyan halinde:
- Türk Hükümeti gözünü ve kulağını Brüksel'e odaklamış durumda. Hükümet, bizimle ilgili konularda sessiz. Partiler sessiz. Medya sessiz...

***
Dr. Yaşar Bilgin'in "feryad yine dönece
Ama önce Avrupa ile ilişkilerde bir "yak tarih gezintisine" ne dersiniz? Sene 1963. A vrupa konusunda "tarihi karar aly
Alman BaşbakanKonrad Adenauer diyor ki:
- Türkiye orta ve uzun vadede Avrupa'ya (O dönemde AET... Avrupa Ekonomik Toplulu üye olacakt
Ve bu da Başbakan önü'nün sözleri:
- Türkiye, Avrupa'n bir parças Avrupa ile kader birli içindeyiz.
Sadece bu iki söylem bile "tam üyeli dönük bir ön üyelik... Ortakl anlamgelmiyor mu? Önceki akşam Hamburg Üniversitesi'nde
"Türkiye'nin AB yolculu konusunda bir konferans vardKonuşmacAB'nin "genç ve yetenekli bilim adam ödülünü alan bir Türk'tü: Dr. Harun Gümrükçü.
kez bir Türk bu ödüle laygörüldü. AB konusunda 9 kitap yazan Dr. Gümrükçü, konferansta "1963 anlaşmas gündeme getirdi. O anlaşmada "şu deyim" yer al
"Beitrittsassoziierung."
Bu "tam üyeli dönük ortakl demek. Öyleyse bugün neyi tartş

***
Avrupa 1963'te "bu deyimi" sadece iki ülke için kullanıyor:
Türkiye ve Yunanistan.
"Asya ve Afrika'dakiler de dahil 77 ülke için ise" bir başka "deyim" kullanılıyor:
"Kalkınma amaçlı ortaklık."
Yani "sizlere tam üyelik yok... Ama kalkınmanıza destek veririz."
Kıbrıs, işte bu "77'nin içinde."
"Bugün gelinen nokta" ise çok daha "farklı" ve bizim için çok daha "geride."
Avrupa 1963-1980 sürecinde "gerçekten sözünde durdu." Türkiye'yi "içine alma yolunda" önemli adımlar attı.
* Türkiye'ye bilimsel destek verdi.
* Türkiye'den göç aldı.
* Türkiye'ye mali yardım yaptı.
Ama 1980'den sonra "iş terse döndü."
* Göç sınırlandı.
* Bilimsel destek kesildi.
* Mali yardım kalktı.
Ve biz 1980-2000 sürecinde "bu konuların kavgasını" veremedik.

***
1990'lı yıllarda "Doğu Avrupa'ya ve Akdeniz havzasına" yönelen Avrupa, bize bir şey vermek bir yana "bizden almaya başladı."
1995'te Gümrük Birliği'ne girdik. Girdiğimiz andan itibaren de her yıl Avrupa'ya "5 ile 7 milyar dolar arasında yardım yaptık."
Sahi "biz bunu neden kabullenmiştik?" "Tam üyelik için" değil mi? Öyleyse bugün Avrupa'daki bu "kıvırtmalar" neden?

***
Dr. Harun Gümrükçü'nün konferanstaki bir sözünün altını çizdik:
- Bu süreçte Türkiye, bilimi ihmal etti, siyaset ve bilim birlikte çalışamadı... Türkiye de yanlış politikalar izledi.
Bugün, bu yanlış politikanın bedelini "Avrupa'daki 4 milyon Türk ödüyor."
Ve 30 yıldır Almanya'da yaşayan Dr. Yaşar Bilgin "yandık" diye feryat ediyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA