Türkiye'nin en iyi haber sitesi

YAVUZ DONAT

Saraydı... Otel oldu

Süleyman Demirel Bulgaristan'a gitti, geldi. Daha önce Başbakanken de, Cumhurbaşkanı iken de gitmişti.
Ve o zamanlar "Saray'da" kalmıştı. "Devletin en üst konuklarının" ağırlandığı sarayda.
"Bu defa nerede kaldınız" diye sorduk. "Aynı sarayda" diye yanıt verdi. Sonra da güldü:
- Ama bu gidişte, para ödeyerek kaldık.
- Nasıl?
- Saray'ı özelleştirmişler... Çok güzel bir otel olmuş.
- Geceliği ne kadar?
- 150 dolar.

***
Demirel:
- Sen burada hala özelleştirme diye uğraş dur... Ya devletçisin, ya liberalleşeceksin... Bu ülkenin insanına güveneceksin... Özelleştirme bu kadar uzamaz.
- Sayın Demirel, biz özelleştirme işini neden beceremiyoruz?
- 100 kafadan, 100 farklı ses çıkıyor... İşin içine ideoloji bulaşıyor... İdeoloji ile biryere varamazsın.

***
Sohbet sırasında söz Çin'den açıldı. Demirel, Çin'in "dışa açılma hareketini" başlatan, eski lideri Deng Şiao-ping'in "değişimle ilgili ilk söylemini" önümüze koydu.
Batı'nın "Cüce Deng" diye isimlendirdiği karizmatik lider şöyle diyor:
- Zengin olmak ayıp değildir... Rejim artık kalkınma ve çağdaşlaşma üzerine yoğunlaşacaktır... Bunun yolunu da ideoloji değil, gerçekler gösterecektir.

***
Deng Şiao-ping devam ediyor:
- Kedinin siyah veya beyaz olması önemli değildir... Önemli olan onun, fareyi yakalamasıdır.

***
Demirel:
- Çin bugün bulunduğu noktaya işte böyle geldi... Çağ artık, ideolojiler çağı değil... Gittim, gördüm, Bulgaristan kıpırdamaya başlamış... Biz ise hala özelleştirelim mi, özelleştirmeyelim mi diye konuşup, duruyoruz... Olmaz böyle şey.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.