Türkiye'nin en iyi haber sitesi

YAVUZ DONAT

Laikliğin tarihçesi

Biz Demirel'e "28 Şubat" dedik.
Demirel de bize "din ile devlet münasebetleri" dedi.
Ve "çok eskilere" doğru gitti:
* Avrupa'nın aydınlanma döneminin içinde din ve devlet sorunu vardır.
* Fransız devriminde laikliğin 3 boyutu var. Birinci boyut felsefi... Burada akıl, inançtan önce gelir... Fakat inancı yok etmez.
* İkinci boyut siyasidir... Devlet, din kurumlarından önce gelir... Devlet, din kurumlarından güçlüdür.
* Üçüncü boyut hukuki boyut.

***
Ya İngiltere "sorunu" nasıl çözmüş?
Demirel:
* İngiliz sekülerizmi sadece din ile devleti ayırmıştır... O kadar... Başka bir şeye karışmamıştır.
* Türkiye, laikliği buralardan esinlenerek, kendi şartlarına göre anlamıştır.
* Başlangıçta, Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulurken, bir Avrupa projesi olarak kurulmuştur ama, din ile devleti ayırarak kurulmuş değildir.

***
Demirel'in önünde "bütün Anayasalar" var.
1924 Anayasası'nın 2. maddesinde "devletin dini İslam'dır" yazılı.
1928'de 2. maddeden "devletin dini İslam'dır" sözü çıkıyor... Yeni 2. madde: "Devletin resmi dili Türkçe'dir, başkent Ankara'dır."
Demirel:
- Bunu çok önemsiyorum... Bütün olay bunun içinde... Yıl 1928, hala Türkiye laiktir demiyor Anayasa.
Ve tarih 1937.
Laiklik ilkesi Anayasa'ya giriyor.
Demirel:
- Yani Cumhuriyet'in kurulmasından 14 yıl sonra... Bu defa ikinci madde diyor ki: Türkiye cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılapçıdır.
Ve Süleyman bey "1876'dan bugüne kadar, Anayasal gelişimi" anlatmaya başlıyor.
"Konu" oldukça derin.
Devam edeceğiz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.