Çankaya'da Turgut Özal oturuyor olsaydı... "Şemdinli olaylarından sonra" ne yapardı? Sanırız "Bakanlar Kurulu'na başkanlık ederdi." Çankaya'da Süleyman Demirel oturuyor olsaydı...
Sanırız "siyasetin zirvesini" Köşk'te toplardı.
***
Her yiğidin yoğurt yeme tarzı değişiktir.
Her Cumhurbaşkanı'nın "devlette uyumu gözetme yaklaşımı" kendine hastır.
Sayın Ahmet Necdet Sezer'in "sitili, üslubu" da böyle.
***
Cumhuriyet döneminde, sayısı fazla olmamakla birlikte "Çankaya zirveleri" yapılmış.
"Son zirve" bundan 10 yıl önce.
Konuşulan konu:
- Devlet içinde devlet var mı?.. Yargı bağımsız mı?.. Bazı devlet görevlileri, yasal yetki sınırlarının dışına çıkıyor mu?
***
"O tarihte" konu Susurluk'tu.
Şimdi konu "Şemdinli."
Şemdinli olayı olunca ilk sorulan "ikinci Susurluk mu" sorusuydu.
Ve iki olayda da aynı şeyler tartışıldı, tartışılıyor:
- Devlet... Derin devlet... Devletin şüphe altında bırakılması... Adaletin işleyip, işlemediği.
***
Tarih 22 Aralık 1996.
Çankaya'da "liderler zirvesi" yapılıyor.
Konuşulanlar "bugünkü konuşmaların üç aşağı, beş yukarı aynısı."
***
22 Aralık 1996 zirvesinin "tutanakları" tam 74 sayfa.
Hepsini yayınlamaya kalksak, bu sayfanın tamamını en az 8-10 gün "kapatmamız" gerekir.
O nedenle "bir günlük özet" sunacağız.
***
"Şeffaflık" adına ve "kamuoyunun bilgi edinme hakkı" adına bugün "Çankaya tutanaklarını" açıyoruz.