22 Temmuz seçimleri sürecinde "Menderes ailesinin gururunu Recep Tayyip Erdoğan okşadı."
Aydın Menderes "babasının resminin bulunduğu AK Parti afişini" gördü ve duygulandı.
Ama aynı süreçte Aydın beyi "kendi partisinden" tek Allah'ın kulu aramadı.
Kimse "hatırını" sormadı.
***
İlhan Kesici CHP'ye "durduk yerde" mi gidiverdi?
"Aniden, bir gecede mi" karar veriverdi?
"Göz göre göre" gitti.
"Kendi evinde" istenmediğini hissetti de gitti.
***
"Onu bunu" kıskanarak, "dünü" yok sayarak, "geçmişi" tasfiye ederek nereye gidilebilir?
Özellikle de siyasette.
***
Ama "parti hukukunun, örgüt hukukunun, kongre hukukunun, delege hukukunun" yerini;
"Kıskançlık hukuku" alıyorsa...
Ya da "kapris hukuku."
"Hizip hukuku."
"Öfke" hukuku.
"Tasfiye" hukuku.
Parti yüzde 27'den "yüzde 5.4'e iner."
Hani "şekil-a'da görüldüğü gibi" derler ya...
Aynen öyle.