ONLAR da olmasa 15 dakikalık uzun reklam kuşakları iyice çekilmez olacak. Hangi birini saysam ki? Arko reklamında sürekli kaşığını yere atıp, babasının ilgisini çekmeye çalışan dünya tatlısı kızı mı, Maximum Kart reklamında "Zuzzuu" diye bağırırken, erik gibi dişlerimizi kamaştıran veledi mi, Evy Baby'nin günde üç öğün ısırılması gereken yellozlarını mı, Pedo çocuk bezi reklamında mafya rolüne soyunan minyatür Don Carleone'leri mi, Popolin ve Dalin reklamlarındaki hamam cücelerini mi?.. Aslında çocuk-reklam ilişkisini düzenleyen ve çocukların reklamlarda istismar edilmelerini önlemeye yönelik pek çok uluslararası kural var. Örneğin Avrupa Yayın Birliği'nin (EBU) reklamlarla ilgili düzenlemesinde "Çocukların ancak kendi kullanabildikleri ürün ve hizmetlerin reklamında rol alabilecekleri" belirtiliyor. Yani banka, kredi kartı, bilgisayar gibi reklamlarda çocukları oynatmak yasak. Ama ne yalan söyleyeyim, ben bu yasağın delinmesinden hiç de rahatsız değilim. Tek endişem; ekrandaki dünya güzeli bebeklere bakıp "işe girişen" çiftler sayesinde nüfus planlamasının sekteye uğraması!..