Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Kameranın dayanılmaz cazibesi

Bizim vatandaş, görgü tanığı olup da kameralar karşısında heyecanla olay anlatmak için neredeyse canını verir. Olayı görsün görmesin, kameralara brifing verme konusunda herkes doğuştan gönüllüdür. Diyelim ki, banka soyulmuş, kapıdaki güvenlik görevlisini öldürmüşler. Vatandaş hemen kameranın önüne gelip anlatmaya başlar: "Böyle kıvırcık saçlı, kısa boylu, mavi montlu biriydi. Kapıdan çıkarken dönüp ateş etti, çocuğu karnından vurdu..." O anda hiç düşünmez, o katil ya da onun arkadaşları ertesi gün gelip de beni mıhlar mı diye... Yeter ki ertesi gün kahvede arkadaşlarına hava atabilsin, "Gördünüz mü akşam haberlerde ne kadar yakışıklı çıkmıştım" diye... (Gizlilik içinde karakolda verilecek ifade ve tanıklık bir vatandaşlık görevidir tabii ki.) Kamera ışığı; vatandaşı, far karşısındaki tavşana çeviriyor. Son örnek, geçen cumartesi akşamı ana haber bültenlerinde yaşandı. Hastane yangınına giden muhabirler içeriden çıkanlar arasından rastgele bir adam seçip, "Olay nasıl oldu?" diye sordu. Adam şaşırdı ve ağzında sallanan sigarasıyla hemen anlatmaya koyuldu: "Elimde sigarayla yatıyordum, uyumuşum, sigara elimden düşmüş. Uyandım bir de baktım ki, her yer yanıyor..." Aman ki ne aman... Kamera karşısında itiraf... Diyeceğim o ki, artık sorgu odalarında şüphelinin gözüne ışık tutmak demode. Açacaksın kamerayı, vereceksin yanına mikrofonlu muhabiri, bülbül gibi şakıtacaksın!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA