Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Tam da gününde!

Sevgililer Günü'nü kutlamaya hazırlanan çiftlere naçizane bir önerim olacak.
Yok yok, öyle pahalı restoranları, karatı üzerinden değer biçilen yüzükleri filan tavsiye etmeyeceğim. El ele tutuşun ve bugün vizyona giren Bi Küçük Eylül Meselesi filmine gidin. Beğenip beğenmeyeceğinizi bilmem ama ellerinizin kilidi bir an bile çözülmeyecek, ondan eminim.
Sinemada pek çok aşk filmi seyrettim.
Ama aşkı bu kadar 'şiddetli' anlatan bir filme daha rastlamadım.
Hem aşk filmi, hem gerilim; hem gerçek, hem masal; hem klişe, hem sürpriz. Ben hayatımda böyle keyifli bir kokteyl görmedim. Bir de fona benim için dört tarafı aşkla çevrili mekan Bozcaada yerleşince, izlemeye doyamadım.
Senarist Kerem Deren yazdığı tüm dizilerde olduğu gibi yine izleyiciyi topyekun ters köşeye yatırıyor. Kendi yaşadığı ciddi rahatsızlığın rehberliğinde enfes bir kurgu yaratmış.
Kız soruyor, "Aşk mı bu yaşadığım?"
Delikanlı yanıtlıyor: "Eğer soruyorsan, aşk değildir."
Kız, kalem kağıdı ressam aşığına uzatıyor: "Benim resmimi yap."
Delikanlı soruyor: "Neden?"
Kız açıklıyor: "Kendimi senin gözünle görmek istiyorum."
Diyalogların her cümlesi sanki ayrı roman...
Bir de Engin Akyürek ile Farah Zeynep Abdullah'ın standart üstü oyunculuklarına hayran kaldım. İkisi de yakında yeni dizileriyle ekranda olacak. Bence her iki dizi için de bundan daha iştah açıcı bir 'tanıtım' olamazdı...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA