Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Uyuzu kaşımak yerine...

Adı Sevinç Çelik'ti... Haberleri izlerken ismini not ettim. Burun ameliyatı için hastaneye gitmiş. Operasyon sonrasında mikrop kapmış. Basit bir burun ameliyatı için girdiği hastaneden tekerlekli sandalye ile çıkmış. Çünkü iki bacağını kesmişler...
Sevinç Hanım'ın başına gelen acı olayın üzerinden aylar geçmiş. Tekerlekli sandalyenin kısıtlı manevra kabiliyeti ile minik bebeğine bakmasının çok zor olduğunu söyleyip yalvarıyordu: "Lütfen bana protez bacak alınması için yardımseverler bir kampanya başlatsın. Tekrar yürümek istiyorum."
Hayretten hayrete mi düşeyim, üzüntüden yataklara mı düşeyim, yoksa isyan edip pencereden avaz avaz bağırayım mı bilemedim. Bir genç kadının 'yürüme özgürlüğünü', yaşama sevincini elinden alıp onu kötürüm ettikten sonra sadece 'Pardon' demişler. O kadını, 'ele güne muhtaç' hale getirmişler.
O koskoca hastanenin, o talihsiz kadına bir çift protez alacak parası vardır herhalde. Ama vicdan parayla satılmıyor ne yazık ki...

SİYASET FAYDA ETMEZ
Eminim, bu ülkenin güzel yürekli insanları, Sevinç Hanım'ın televizyon ekranlarından yaptığı çağrıya duyarsız kalmayacaklardır. Ama görevini yapmayanların, vicdanları sızlamayanların ceremesini hep hayırseverler mi çekecek?
Görev ve sorumluluk ayrı, hayır işlemek ayrı şey...
Bültenlerden bir başka haber: Koca üniversite hastanesinde beş sağlık personeli uyuz olmuş. Evet, yanlış okumadınız. Hastalarla direkt teması olan, aralarında hemşirelerin de bulunduğu beş çalışan, aynı hastanede uyuz tedavisi görmüş, bir servis karantinaya alınmış... Aklıma önce hastalığın oraya gelen bir hastadan elemanlara bulaştığı ihtimali geldi.
Meğer değilmiş... Hemşirenin biri uyuz olmuş, aynı evde kalan bir başka hemşire arkadaşına bulaştırmış, o da hastanedeki diğer kişilere... Olacak şey değil ama olmuş işte... Çay bahçesinde çay içen kadınlar nasıl devrilen ağacın altında kalıyorsa, hiçbir güvenlik önlemi olmayan asansörle 32'nci kata çıkartılan işçilerimiz nasıl hayatını kaybediyorsa, üniversite hastanesinin personeli de öyle uyuz olmuş işte...
Bu ükede insan hayatının giderek ucuzlamasının önüne hep beraber geçmeliyiz. İktidarıyla, muhalefetiyle...
Elbette hesap sormak, önlem almak iktidarın görevi. Ama muhalefet de her faciadan siyasi menfaat sağmaya çalışmak yerine, 'çözümün ortağı' olmalı.
'Uyuzu kaşımak' artık işe yaramaz. Şimdi merhemi hep birlikte karmak zamanı... Zira tek bir insanın bile hayatı, herhangi bir seçim başarısından çok daha önemlidir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA